# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ رَبِّ اِنّ۪ي قَتَلْتُ مِنْهُمْ نَفْسًا فَاَخَافُ اَنْ يَقْتُلُونِ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle rabbi innî kateltu minhum nefsen feeḣâfu en yaktulûn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ dedi ki: “Rabbim! Vaktiyle onlardan bir adamı yanlışlıkla öldürmüştüm, bu sebeple beni öldürmelerinden korkuyorum.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa dedi ki: Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüştüm, beni öldürmelerinden korkuyorum. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 33,34. Musa: "Rabbim! Doğrusu ben onlardan bir cana kıydım. Beni öldürmelerinden korkarım. Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu, beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlamalarından korkarım" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ, şöyle dedi: “Ey Rabbim! Şüphesiz ben onlardan birisini öldürdüm. Onların da beni öldürmelerinden korkuyorum.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüştüm, beni öldürmelerinden korkuyorum." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Dedi: ya rabbi! ben onlardan bir adam öldürdüm korkarım beni hemen öldürürler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Musa) dedi: «Rabbim, hakıykat ben onlardan bir cana (kıydım), öldürdüm. Onun için beni katledeceklerinden korkarım». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Mûsâ) dedi ki: “Rabbim! Doğrusu ben, onlardan bir adam öldürmüştüm; bu yüzden beni öldürmelerinden korkarım!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa dedi ki: “- Rabbim, ben onlardan bir adam öldürdüm, korkarım hemen beni öldürürler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Yarabbi! Muhakkak ben, onlardan bir şahsı öldürdüm, artık korkarım ki, beni öldürürler.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa “Yâ Rabbi,” dedi. “Ben onlardan birisini öldürdüm; onların da beni öldürmesinden korkuyorum. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He said: "O my Lord! I have slain a man among them, and I fear lest they slay me. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kasas Sûresi 33. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...