# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِه۪ۜ فَرَبُّكُمْ اَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ اَهْدٰى سَب۪يلًا۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Kul kullun ya’melu ‘alâ şâkiletihi ferabbukum a’lemu bimen huve ehdâ sebîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | De ki: “Herkes fıtrat ve mizacına göre amel eder. Fakat kimin daha doğru bir yolda olduğunu en iyi Rabbiniz bilir.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | De ki: Herkes, kendi mizaç ve meşrebine göre iş yapar. Bu durumda kimin doğru bir yol tuttuğunu Rabbiniz en iyi bilendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | De ki: "Herkes yaradılışına göre davranır. Rabbiniz kimin en doğru yolda olduğunu bilir." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | De ki: “Herkes kendi yapısına uygun işler görür. Rabbiniz, en doğru yolda olanı daha iyi bilir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Herkes bulunduğu hal ve niyetine göre iş yapar. Bu durumda kimin en doğru yolda olduğunu Rabbiniz daha iyi bilir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | De ki: her biri kendi uyarına göre hareket ediyor, o halde yolca en doğru olan kim olduğunu daha ziyade rabbınız bilir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | De ki: «Her biri kendi aslî tabıy'atına göre hareket eder. O halde kimin daha doğru yolda bulunduğunu Rabbin daha iyi bilicidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | De ki: “Herkes kendi hâline (mizâcına) göre amel eder.” Fakat Rabbin, kimin daha doğru bir yolda olduğunu en iyi bilendir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | De ki: “- Herkes bulunduğu hal ve niyyetine göre iş yapar. O halde, kimin yolca daha doğru olduğunu, Rabbin daha iyi bilir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Herkes kendi kabiliyetine göre amelde bulunur. Rabbin ise doğru yolu takib edenleri daha ziyâde bilendir.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | De ki: Herkes seciyesine göre davranır. Rabbiniz ise kimin daha doğru yolda olduğunu herkesten iyi bilir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Say: "Everyone acts according to his own disposition: But your Lord knows best who it is that is best guided on the Way." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 84. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hz. Davut (a.s.) Kudüs’te doğdu. Hz. Davut’un (a.s.) adı Kur’an-ı Kerim’de 16 defa geçer. Hz. Davut (a.s.) sesinin güzelliğiyle bilinir. İsrâiloğulla ...
Tekâsür sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 8 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve “çoklukla övünmek” mânasına gelen اَلتَّكَاثُرُ (tekâsür) kelimesind ...
Bakara suresinin 103. ayetinde buyrulur: وَلَوْ اَنَّهُمْ اٰمَنُوا وَاتَّقَوْا لَمَثُوبَةٌ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ خَيْرٌۜ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ۟ E ...
Zilzâl Sûresi, Medine döneminde inmiştir. Sûre, 8 âyettir. Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir. ZİLZAL SURESİ ARAPÇA Zilzal Suresi Arapça Yazılışı ...
Zilzâl sûresi Medine’de nâzil olmuştur. Ancak üslûp bakımından Mekkî sûrelere benzer. Zira bu sûrede de, diğer Mekkî sûreler gibi, kıyâmet günü meydan ...
Tekâsür sûresi, Mekke döneminde inmiştir. Sûre, 8 âyettir. Tekâsür, “mal, mülk ve çoluk çocuğun çokluğuyla övünmek” demektir. TEKASÜR SURESİ ARAPÇA ...