İsrâ Sûresi 84. Ayet Tefsiri


84 / 111


İsrâ Sûresi Hakkında

İsrâ sûresi Mekke’de inmiştir. 111 âyettir. Sûre ismini, birinci âyette geçen ve “gece yürütmek” mânasına gelen اَلإسْرَاءُ (isrâ) kelimesinden alır. Bu kelime, Resûlullah (s.a.s.)’in Mirâç gecesi Mekke’deki Mescid-i Haram’dan Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya geceleyin götürülmesini beyân eder. Sûrenin bundan başka Allah’ı bütün noksan sıfatlardan tenzîh ederek başlaması sebebiyle سُبْحَانَ (Sübhân) ve İsrâiloğulları’nın iki defa sürgün edilmelerinden bahsetmesi sebebiyle de بَن۪يۤ اِسْرَاۤء۪يلَ  (Benî İsrâîl) gibi isimleri vardır. Mushaf tertîbine göre 17, nüzûl sırasına göre 50. sûredir.

İsrâ Sûresi Konusu

İsrâ sûresi ağırlıklı olarak Resûlullah (s.a.s.)’in İsrâ mûcizesinden ve Miraç gecesi Efendimize verilmiş olup İslâm’ın esasını teşkil eden bir kısım dinî ve ahlâkî tâlimatlardan bahseder. Bununla birlikte İsrâiloğulları’nın fıtratı ve isyan edip fitne çıkarmaları sebebiyle iki defa sürgüne gönderilmeleri; Yüce Allah'ın varlığına, birliğine ve kudretine dair deliller; Peygamber Efendimizin risâleti, Kur’ân-ı Kerîm’in mûcize oluşu ve bir kısım hususiyetleri üzerinde durulur. Sûrenin muhtevâsına uygun bir tarzda Hz. Âdem ile İblîs ve Hz. Mûsâ ile Firavun kıssalarından kısa kısa kesitler sunulur. Ayrıca mü’minlerin ve kâfirlerin âhiretteki durumları beyân edilir. Son olarak da tekrar Kur’ân-ı Kerîm’in, ona tâzimin, namazın, dua ve hamdin ehemmiyeti dikkatlere arz edilir.

İsrâ Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada on yedinci, iniş sırasına göre ellinci sûredir. Kasas sûresinden sonra, Yûnus sûresinden önce Mekke döneminde inmiştir. 26, 32-33, 60, 73-74, 80, 107-111. âyetlerle diğer bazılarının Medine’de indiği yolunda değişik rivayetler varsa da, büyük ihtimalle tamamı Mekke’de nâzil olmuştur. İbn Âşûr, bu rivayetlerin, söz konusu âyetlerin içerdiği hükümlerin Medine dönemindekilerin muhtevasını hatırlatmasından ileri gelmiş olabileceğini, fakat bunun sağlam bir gerekçe olmadığını ifade eder (XV, 6).

İsrâ Sûresi Fazileti

Hz. Aişe’nin bildirdiğine göre, Resûl-i Ekrem  (s.a.s.)’in her gece İsrâ sûresiyle Zümer sûresini okur, bunları okumadan uyumazdı. (Tirmizî, Deavât 22)

 Abdullah b. Mesud (r.a.) İsrâ, Kehf ve Meryem sûreleri hakkında şöyle derdi: “Bu sûreler ilk inen sûrelerdendir ve bunlar benim ilk öğrendiğim sûreler arasında yer alır.” (Buhârî, Tefsir 17)

قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِه۪ۜ فَرَبُّكُمْ اَعْلَمُ بِمَنْ هُوَ اَهْدٰى سَب۪يلًا۟ ﴿٨٤﴾
Karşılaştır 84: De ki: “Herkes fıtrat ve mizacına göre amel eder. Fakat kimin daha doğru bir yolda olduğunu en iyi Rabbiniz bilir.”

TEFSİR:

 اَلشَّاكِلَةُ (şâkile), “tabiat, fıtrat, âdet, din, ahlâk, seciye, karakter, niyet, mizaç” gibi mânalara gelen şumüllü bir kelimedir. Âyetin üslûbu dikkate alındığında bu mânaların hepsinin bir önemi ve yeri vardır. Buna göre herkes kendi aslına, fıtrat ve mizacına, seciye ve karakterine, alışageldiği din ve ahlâkına, gönlünde yer eden duygu ve düşüncelerine uygun düşeni yapar. Bu ilâhî beyân, kâfirler, zâlimler ve âsiler için bir kınama, mü’minler için bir övgüdür. Aynı zamanda bu gerçek, şahsiyet ve karakterin belirginleşip şekillendiği küçük yaşlardan itibaren insan terbiyesinin ne kadar mühim bir iş olduğunu ortaya koyar. Çünkü insan o yaşlarda şekillenen yapısına göre hayat tarzını belirlemektedir. Netice itibariyle mü’mini ve kâfiri, bunlardan hangisinin en doğru yolda olduğunu, hangisinin dininin daha güzel olduğunu ve sonuçta her birinin ne ile karşılaşacağını en iyi bilen Allah Teâlâ’dır. Herkes kendi duygu, anlayış ve kavrayışına göre bir yol tutar, fakat bunun Allah’ın rızâsına uygun olup olmadığına bakmak gerekir. Eğer tuttuğu yol Allah’ın kitabı ve Resûlullah (s.a.s.)’in sünnetine uygun ise bu yol doğru bir yoldur. Değilse yanlış ve bâtıl bir yoldur.

Allah Teâlâ, doğru olan yolu Kur’an vasıtasıyla insanlara bildirmiştir. Peki Kur’an’ı Peygamberimiz (s.a.s.)’e getiren kimdir? Ruhun bununla alakası nedir:

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/rabbaniler-olun-ayetinin-anlami-nedir-192855-m.jpg
“Rabbânîler Olun” Ayetinin Anlamı Nedir?

Anlatıldığına göre Ebu’l-Abbâs b. Atâ’ya: “Rabbânîler olun” (Âl-i İmran, 79) âyetinden sorulduğunda şu karşılığı verdi: “RABBÂNÎLER OLUN” AYETİNİN AN ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/insikak-suresinin-meali-192862.jpg
İnşikâk Suresinin Meali

İnşikâk sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 25 âyettir. İsmini birinci âyette geçen اِنْشَقَّتْ (inşekkat) kelimesinin masdarından alır. اَلإنْشِقَاقُ (in ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/zuhd-ile-ilgili-ayetler-192861-m.jpg
Zühd ile İlgili Ayetler

“Dünya hayatının durumu, ancak gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, insan ve hayvanların yediği bitkiler o su sayesinde gürleşip birbirine girm ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2016/06/kuranokumaninfazileti-702x336.jpg
Kur’ân-ı Kerim Okumanın Fazileti İle İlgili Hadisler

Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/maddeler-halinde-kuran-i-kerimin-ozellikleri-nelerdir-192823-m.png
Maddeler Halinde Kur’ân-ı Kerîm’in Özellikleri Nelerdir?

Ebedî mûcize Kur’ân-ı Kerîm, pek çok güzel özelliğe sahiptir. Bunlardan bir kısmını şöyle ifade etmek mümkündür: Kur’ân-ı Kerîm, Rahmân olan Alla ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2023/09/buruc-suresinin-meali-192791.jpg
Burûc Suresinin Meali

Burûc sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 22 ayettir. İsmini, birinci âyette geçip “burçlar” mânasına gelen الْبُرُوجُ (burûc) kelimesinden alır. Mushaf ...