# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَفَاَمِنْتُمْ اَنْ يَخْسِفَ بِكُمْ جَانِبَ الْبَرِّ اَوْ يُرْسِلَ عَلَيْكُمْ حَاصِبًا ثُمَّ لَا تَجِدُوا لَكُمْ وَك۪يلًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Efeemintum en yaḣsife bikum cânibe-lberri ev yursile ‘aleykum hâsiben śümme lâ tecidû lekum vekîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yoksa O’nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceğinden veya başınıza taş yağdıracak kasırgalar göndermeyeceğinden emin mi oldunuz? Bu durumda sizi koruyup gözetecek bir vekîl de bulamazsınız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O'nun, sizi kara tarafında yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut başınıza taş yağdırmayacağından emin misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onun karada da, sizi yere batırmasından veya başınıza taş yağdırmasından güvende misiniz? Sonra kendinize bir koruyucu da bulamazsınız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Peki, karada sizi yere geçirmesinden, yahut üzerinize taşlar savuran kasırga göndermesinden, sonra da kendinize bir vekil bulamamaktan güvende misiniz? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Denizden karaya çıktığınızda) O'nun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut üzerinize taş yağdıran bir kasırga gördermeyeceğinden emin misiniz? Sonra kendinize bir vekil de bulamazsınız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya çıktığınızda kara tarafında sizi yere geçirivermesinden veya üzerinize çakıllı bir rüzgâr salıvermesinden sonra da kendinize hiç vekîl bulamamanızdan emniyyete mi erdiniz? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onun kara tarafında sizi yere geçirmesinden, yahud üzerinize çakıllı bir (kasırga) göndermesinden (selâmetinize) emîn mi oldunuz? (Olmayın). Sonra kendinize hiç bir vekîl bulamazsınız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yoksa O'nun, kara tarafında sizi yere batırmasından veya üzerinize taş yağdıran bir kasırga göndermesinden emîn mi oldunuz? Sonra kendinize, (sizi koruyan) bir vekîl de bulamazsınız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Acaba denizden karaya çıkmanızla, kara tarafında sizi yere geçirmesinden, yahud üzerinize çakıllı bir rüzgâr salıvermesinden emin mi oldunuz? (Allah bunu da yapar). Sonra (kendinizi koruyucu) hiç bir vekil bulamazsınız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sizinle beraber karanın bir tarafını yere batırmasından veya sizin üzerinize taşlı bir kasırga göndermesinden emin mi oldunuz? Sonra kendiniz için bir vekil bulamazsınız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yoksa Onun sizi karada yerin dibine geçirmeyeceğinden veya başınıza taşlar yağdırmayacağından emin mi oldunuz? O zaman sizi koruyup gözetecek bir vekil de bulamazsınız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Do ye then feel secure that He will not cause you to be swallowed up beneath the earth when ye are on land, or that He will not send against you a violent tornado (with showers of stones) so that ye shall find no one to carry out your affairs for you? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 68. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَمْ يَقُولُونَ افْتَرٰيهُۜ قُلْ فَأْتُوا بِعَشْرِ سُوَرٍ مِثْلِه۪ مُفْتَرَيَاتٍ وَادْعُوا مَنِ اسْتَطَعْتُمْ مِنْ دُونِ ا ...
Zebâniler, insanları cehenneme sevkeden ve cehennemi yöneten meleklerdir. Kur’an-ı Kerim’de zebânilerden bahseden ayetler şunlardır: ZEBANİLER İLE İL ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا مِنْ دَٓابَّةٍ فِي الْاَرْضِ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَاۜ كُلٌّ ف۪ي ك ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاِنْ يَمْسَسْكَ اللّٰهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُٓ اِلَّا هُوَۚ وَاِنْ يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَٓادَّ لِفَضْلِه۪ۜ يُص۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاَنْ اَقِمْ وَجْهَكَ لِلدّ۪ينِ حَن۪يفًاۚ وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَ “Ve yüzünü hak dine çevir, sakın müşrikler ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَلَا تَكُونَنَّ مِنَ الَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَتَكُونَ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ Asla Allah’ın âyetlerini yalan ...