# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَبِالْحَقِّ اَنْزَلْنَاهُ وَبِالْحَقِّ نَزَلَۜ وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا مُبَشِّرًا وَنَذ۪يرًاۢ | |
Türkçe Okunuşu * | Vebilhakki enzelnâhu vebilhakki nezel(e)(k) vemâ erselnâke illâ mubeşşiran veneżîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz Kur’an’ı kendisine en küçük bir şüphe karışmayacak bir yolla indirdik ve o da gerçekleri bildirmek üzere indi. Rasûlüm! Seni de ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kuran'ı ancak hak olarak indirdik ve o da indiği gibi hak olarak kaldı. Seni de yalnız müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz onu (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ve o da hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz bu Kur'an'ı hak olarak indirdik, O, bütün hakikatleri içinde toplayarak indi. Ey Peygamber! Biz seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunu da bihakkın indirdik ve bihakkın indi ve seni ancak sevabımızın müjdecisi ve azâbımızın habercisi olarak gönderdik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz o (Kuranı) hak olarak indirdik ve o, hak olarak indi. Seni de (sevabın) bir müjdeci (sin) den, (azabın) bir haberci (sin) den başka bir (sıfatla) göndermedik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onu (Kur'ân'ı) hak ile indirdik; o da (emîn ellerde hiç değişmeden size) hak ile indi. (Ey Resûlüm!) Seni de ancak bir müjdeleyici ve (aynı zamanda) korkutucu olarak gönderdik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, bu Kur'an'ı hakkı tesbit için indirdik ve o hikmet ile indi. Seni de ancak itaatkârları müjdeleyici ve asileri korkutucu olarak gönderdik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onu hak ile indirdik ve hak ile indi ve seni de ancak bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak gönderdik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz Kur'ân'ı hak ile indirdik; o da hak ile indi. Seni de Biz ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We sent down the (Qur´an) in Truth, and in Truth has it descended: and We sent thee but to give Glad Tidings and to warn (sinners). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 105. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...