# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِقْرَأْ كِتَابَكَۜ كَفٰى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَس۪يبًاۜ | |
Türkçe Okunuşu * | İkra/ kitâbeke kefâ binefsike-lyevme ‘aleyke hasîbâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ona: “Oku şimdi defterini! Bugün sana hesap görücü olarak kendi nefsin yeter!” diyeceğiz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kitabını oku! Bugün sana hesap sorucu olarak kendi nefsin yeter. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Kitabını oku, bugün, hesap görücü olarak sen kendine yetersin." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter” denilecektir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Kitabını oku! Bugün hesap görücü olarak sana nefsin yeter!" deriz. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Oku kitabını, muhasebeci bugün üzerinde nefsin yeter |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Oku kitabını, bu gün sana karşı, iyi hesâb görücü olarak kendi nefsin yeter». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Kitâbını oku! Bugün sana hesab sorucu olarak nefsin yeter!” (denilecek). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ona şöyle diyeceğiz): “- Oku kitabını, bugün üzerine hesap görücü olarak nefsin sana yeter.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kitâbını oku, bugün senin nefsin senin üzerine muhasip olmaya kifâyet eder. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Oku kitabını! Bugün hesap görücü olarak sana kendi nefsin yeter. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (It will be said to him:) "Read thine (own) record: Sufficient is thy soul this day to make out an account against thee." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...