# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَنْ كَانَ يُر۪يدُ الْعَاجِلَةَ عَجَّلْنَا لَهُ ف۪يهَا مَا نَشَٓاءُ لِمَنْ نُر۪يدُ ثُمَّ جَعَلْنَا لَهُ جَهَنَّمَۚ يَصْلٰيهَا مَذْمُومًا مَدْحُورًا | |
Türkçe Okunuşu * | Men kâne yurîdu-l’âcilete ‘accelnâ lehu fîhâ mâ neşâu limen nurîdu śümme ce’alnâ lehu cehenneme yaslâhâ meżmûmen medhûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kim sadece şu peşin ve geçici dünya zevkini isteyip onun ardına düşerse, biz dilediğimiz kimseye takdir ettiğimiz miktarda o zevki tattırır, sonra da cehennemi ona mekân kılarız. O da kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak cehenneme girer. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Dünyayı isteyene istediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; yerilmiş ve kovulmuş olarak oraya girer. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekân yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah’ın rahmetinden kovulmuş olarak girer. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her kim peşin isterse, dünyada ona, istediğimiz kimseye, dilediğimiz kadarını peşin veririz. Sonra ona cehennemi hazırlarız; kınanmış ve (rahmetimizden) kovulmuş olarak oraya girer. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her kim peşin istiyorsa ona Dünyada peşin veririz, dilediğimiz kadar istediğimize, sonra da ona Cehennemi tahsıs ederiz, mezmun, matrud bir halde ona yaslanır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kim bu çarçabuk geçen (dünyâyı) dilerse biz de burada ona, (evet) kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şey'i çarçabuk veririz. Sonra da onu cehenneme sokarız. O, buraya kınanmış ve (rahmetimizden) koğulmuş olarak ulaşır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kim çabuk geçen (bu dünyay)ı isterse, (artık) orada istediğimiz şeyi kimin için dilersek, kendisine çabucak veririz; sonra ona Cehennemi tahsîs ederiz; kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kim ameli ile dünya menfaatını isterse, dilediğimiz kimseye istediğimiz şeyi, dünyada peşin veririz; sonra da onu cehennem'e koyarız; kötülenmiş ve rahmetten koğulmuş bir halde ona ulaşır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Her kim bu çabuk geçeni (bu dünya varlığını) dilerse onun için burada dilediğimiz miktarı çarçabuk veririz, dilediğimize. Sonra ona Cehennemi tahsis kılmış oluruz. Oraya kınanmış, kovulmuş bir halde yaslanır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kim bu peşin dünyayı isterse, Biz dilediğimiz kadarını dilediğimiz kimseye bu dünyada peşin olarak verir, sonra Cehennemi ona mekân yaparız. O da kınanmış ve kovulmuş olarak oraya girer. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If any do wish for the transitory things (of this life), We readily grant them - such things as We will, to such person as We will: in the end have We provided Hell for them: they will burn therein, disgraced and rejected. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hz. Davut (a.s.) Kudüs’te doğdu. Hz. Davut’un (a.s.) adı Kur’an-ı Kerim’de 16 defa geçer. Hz. Davut (a.s.) sesinin güzelliğiyle bilinir. İsrâiloğulla ...
Tekâsür sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 8 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve “çoklukla övünmek” mânasına gelen اَلتَّكَاثُرُ (tekâsür) kelimesind ...
Bakara suresinin 103. ayetinde buyrulur: وَلَوْ اَنَّهُمْ اٰمَنُوا وَاتَّقَوْا لَمَثُوبَةٌ مِنْ عِنْدِ اللّٰهِ خَيْرٌۜ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ۟ E ...
Zilzâl Sûresi, Medine döneminde inmiştir. Sûre, 8 âyettir. Zilzâl, sarsıntı, deprem demektir. ZİLZAL SURESİ ARAPÇA Zilzal Suresi Arapça Yazılışı ...
Zilzâl sûresi Medine’de nâzil olmuştur. Ancak üslûp bakımından Mekkî sûrelere benzer. Zira bu sûrede de, diğer Mekkî sûreler gibi, kıyâmet günü meydan ...
Tekâsür sûresi, Mekke döneminde inmiştir. Sûre, 8 âyettir. Tekâsür, “mal, mülk ve çoluk çocuğun çokluğuyla övünmek” demektir. TEKASÜR SURESİ ARAPÇA ...