# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا تَقْرَبُوا الزِّنٰٓى اِنَّهُ كَانَ فَاحِشَةًۜ وَسَٓاءَ سَب۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ takrabû-zzinâ(s) innehu kâne fâhişeten ve sâe sebîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Zinâya yaklaşmayın. Çünkü o, çirkinliği apaçık bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sakın zinaya yaklaşmayın; doğrusu bu çirkindir, kötü bir yoldur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, son derece çirkin bir iştir ve çok kötü bir yoldur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkindir ve kötü bir yoldur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o pek çirkin, yolca da pek fena bulunuyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, şübhesiz bir hayaasızlıkdı, kötü bir yoldur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve zinâya yaklaşmayın (o cürmün sebeblerinden dahi uzak durun); çünki o, çirkin bir iştir. Ve ne kötü bir yoldur! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Zinaya da yaklaşmayın, çünkü o , pek çirkindir ve kötü bir yoldur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve zinaya yaklaşmayınız, şüphe yok ki, o pek çirkin bir şeydir ve ne fena bir yoldur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Zinaya yaklaşmayın; çünkü o pek çirkin birşeydir ve çok kötü bir yoldur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nor come nigh to adultery: for it is a shameful (deed) and an evil, opening the road (to other evils). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 32. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...