# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقُرْاٰنًا فَرَقْنَاهُ لِتَقْرَاَهُ۫ عَلَى النَّاسِ عَلٰى مُكْثٍ وَنَزَّلْنَاهُ تَنْز۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vekur-ânen feraknâhu litakraehu ‘alâ-nnâsi ‘alâ mukśin venezzelnâhu tenzîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz Kur’an’ı insanların zihinlerine ve kalplerine sindire sindire okuyasın diye kısımlara ayırdık ve onu parça parça indirdik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Biz onu, Kur'an olarak, insanlara dura dura okuyasın diye (âyet âyet, sûre sûre) ayırdık; ve onu peyderpey indirdik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kuran'ı, insanlara ağır ağır okuman için, bölüm bölüm indirdik ve onu gerektikçe indirdik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz Kur’an’ı, insanlara dura dura okuyasın diye âyet âyet ayırdık ve onu peyderpey indirdik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sana Kur'ân'ı verdik ve onu insanlara sindire sindire okuyasın diye (kısımlara) ayırdık ve biz onu yavaş yavaş indirdik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem onu bir Kur'an olmak üzere âyet âyet ayırdık ki nâsa dura dura okuyasın hem de tenzil suretiyle ceste ceste indirdik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz onu bir Kur'an olmak üzere (âyet âyet) ayırdık ki insanlara karşı, dura dura (ağır ağır, dâne dâne) okuyasın. Biz onu tedricen indirdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem onu, bir Kur'ân olarak (âyet âyet) kısımlara ayırdık ki, insanlara onu (iyice anlayabilmeleri için) dura dura okuyasın! Çünki onu (hâdiselere göre, size bir ders olmak üzere) azar azar indirdik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hem onu, bir Kur'ân olarak âyetlere ayırdık ki, insanlara dura dura okuyasın. Biz, onu yavaş yavaş (ve âyet âyet yirmi üç yılda) indirdik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onu Kur'an olarak vakit vakit (müneccemen) indirdik, onu nâsa teennî ile (dura dura) okuyasın diye. Ve onu birbiri ardınca (müteferrik surette) indirmiş olduk. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hem Kur'ân'ı insanlara fasılalar halinde okuyasın diye bölümlere ayırdık ve parça parça indirdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (It is) a Qur´an which We have divided (into parts from time to time), in order that thou mightest recite it to men at intervals: We have revealed it by stages. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 106. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...