# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَا تَجْعَلْ يَدَكَ مَغْلُولَةً اِلٰى عُنُقِكَ وَلَا تَبْسُطْهَا كُلَّ الْبَسْطِ فَتَقْعُدَ مَلُومًا مَحْسُورًا | |
Türkçe Okunuşu * | Velâ tec’al yedeke maġlûleten ilâ ‘unukike velâ tebsuthâ kulle-lbesti fetak’ude melûmen mahsûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Harcamalarında ve başkalarına yardımda eli sıkı olma, ancak varını yoğunu da saçıp savurma! Sonra herkes tarafından kınanır, kaybettiklerine hasret çeker durursun. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır ve çaresiz kalırsın. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Elini boynuna asıp bağlama (cimri olma), hem de onu büsbütün açıp saçma (israf etme); aksi halde kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem elini bağlayıp boynuna asma, hem de onu büsbütün açıp saçma ki pişman olur, açık kalırsın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Elini boynuna bağlı olarak asma Onu büsbütün de açıb saçma. Sonra kınanmış, peşîman bir halde oturub kalırsın. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem elini boynuna bağlı kılma (cimri olma); onu büsbütün geniş davranarak da açma! Yoksa, kınanmış ve pişman bir hâlde oturup kalırsın. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Elini boynuna bağlı kılma (cimri olma) ve büsbütün de onu açıp israf etme ki, sonra kınanmış olursun ve eli boş açıkta kalırsın. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve elini boynuna bağlanmış kılma ve onu büsbütün de açma. Sonra fazlaca levme uğramış, hasret içinde kalmış bir halde oturup durursun. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Elini kısma; onu büsbütün de açıverme ki pişman ve kınanmış halde kalmayasın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Make not thy hand tied (like a niggard´s) to thy neck, nor stretch it forth to its utmost reach, so that thou become blameworthy and destitute. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 29. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Bakara suresi 85. ayette şöyle buyrulur: اَفَتُؤْمِنُونَ بِبَعْضِ الْكِتَابِ وَتَكْفُرُونَ بِبَعْضٍۚ فَمَا جَزَٓاءُ مَنْ يَفْعَلُ ذٰلِكَ مِنْكُمْ اِ ...
Duhâ sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 11 âyettir. İsmini birinci âyette geçen ve güneşin ışığının iyice ortaya çıktığı “kuşluk vakti” mânasına gelen ا ...
Duha suresi, Mekke döneminde nüzul olmuştur. Duha suresi, 11 ayettir. Duha, kuşluk vakti demektir. DUHA SURESİ ARAPÇA Duha Suresi Arapça Yazılışı ...
Çift kelimesi sözlükte, “bir erkek ve bir dişiden meydana gelen takım, iki eş” anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de çift ve çiftlere çeşitli şekilde te ...
De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, ...
Çocuk kelimesi sözlükte, “büyüyünceye kadar olan devresinde insana verilen isim, insan yavrusu” anlamına gelir. Kur’ân-ı Kerîm’de, çocuk kelimesi bir ...