# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَا تَجْعَلْ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهًا اٰخَرَ فَتَقْعُدَ مَذْمُومًا مَخْذُولًا۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Lâ tec’al me’a(A)llâhi ilâhen âḣara fetak’ude meżmûmen maḣżûlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sakın, Allah ile beraber başka bir ilâh edinme! Yoksa kınanır, yapayalnız ve yardımsız bir halde oturup kalırsın. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah ile birlikte bir ilâh daha tanıma! Sonra kınanmış ve kendi başına terkedilmiş olarak kalırsın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah'la beraber başka bir tanrı edinme, yoksa yerilmiş ve tek başına kalmış olursun. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah ile birlikte başka bir tanrı edinme, yoksa kınanmış ve yalnızlığa itilmiş olarak kalırsın. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah ile birlikte başka bir ilâh edinme! Yoksa kınanmış ve yalnız başına bırakılmış olarak oturup kalırsın. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Allahın ma'ıyyetinde diğer bir ilâh yapma ki mezmun, mahzul kalmıyasın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Allah ile beraber diğer bir Tanrı edinme. Sonra kınanmış ve kendi başına (yardımsız) bırakılmış olursun. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey insan!) Allah ile berâber başka bir ilâh edinme! Yoksa, kınanmış ve yalnız başına bırakılmış olarak oturup kalırsın. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah ile beraber başka ilâh edinme ki, sonra kınanmış ve dayanaksız kalırsın. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Allah ile beraber başka ilâh ittihaz etme. Sonra kınanmış ve rüsvay olmuş bir halde kalırsın. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah ile beraber başka bir tanrı edinme; sonra kınanmış ve terk edilmiş halde kalırsın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Take not with Allah another object of worship; or thou (O man!) wilt sit in disgrace and destitution. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 22. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...