# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | سُبْحَانَهُ وَتَعَالٰى عَمَّا يَقُولُونَ عُلُوًّا كَب۪يرًا | |
Türkçe Okunuşu * | Subhânehu vete’âlâ ‘ammâ yekûlûne ‘uluvven kebîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah onların iddia ettiklerinden son derece uzak, çok çok yüce ve pek büyük bir yükseklikle yüksektir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah, onların söyledikleri şeylerden münezzehtir; son derece yücedir ve uludur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O, onların söylediklerinden Münezzeh'tir, Yüce'dir, Ulu'dur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, her türlü eksiklikten uzaktır, onların söylediklerinin ötesindedir, yücedir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah, onların dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yücedir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O sübhan, onların dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yüksektir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O, bunların söylemekde oldukları şeylerden tamâmiyle münezzehdir, yücedir, büyükdür. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O, onların söylemekte olduklarından pek münezzehtir ve nihâyetsiz büyük bir yükseklikle pek yücedir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah, onların söyledikleri şeylerden çok büyük bir yükseklikle münezzehtir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O (Allah-u Azîmüşşan) onların dediklerinden çok münezzehtir, mütealîdir. Ve son derece yücedir, büyüktür. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah onların söylediklerinden uzaktır ve pek büyük bir yücelikle yücedir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Glory to Him! He is high above all that they say!- Exalted and Great (beyond measure)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 43. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...