# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِذِ الْاَغْلَالُ ف۪ٓي اَعْنَاقِهِمْ وَالسَّلَاسِلُۜ يُسْحَبُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İżi-l-aġlâlu fî a’nâkihim ve-sselâsilu yushabûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O zaman boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürüklenecekler; |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 71, 72. Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde, sıcak suya sürüklenecekler, sonra da ateşte yakılacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 71,72. Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 71,72. O zaman onlar, boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu hâlde kaynar suda sürüklenecekler, sonra da ateşte yakılacaklardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O zaman boyunlarında halkalar ve zincirler olduğu halde sürükleneceklerdir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O vakıt ki tomruklar boyunlarında ve zincirler sürüklenecekler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 71,72. Boyunlarında lâleler, zincirler bulunduğu zaman ki onlar (bu vaz'iyyetde evvelâ) sıcak suyun içinde sürüklenecekler, sonra ateşde yakılacaklar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 71,72. O zaman ki, boyunlarında halkalar ve zincirler bulunur. (Onlar) kaynar suda sürüklenecekler; sonra da ateşte yakılacaklardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O vakit, boyunlarında (demirden) lâleler ve zincirler olduğu halde sürüklenecekler, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O zaman ki, boyunlarında lâleler ve zincirler olarak şiddetle sürükleneceklerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O zaman boyunlarında bukağılar ve zincirlerle sürüklenirler: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | When the yokes (shall be) round their necks, and the chains; they shall be dragged along- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'min Sûresi 71. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۜ اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ Takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pın ...
Bizler için örnek şahsiyetler olan ashâb-ı kirâmın ve evliyâullâhın Kur’ân-ı Kerîm’e karşı hissettikleri büyük mes’ûliyet duygusu, onu ne derecede hay ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...