# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَمَّا رَاَوْا بَأْسَنَا قَالُٓوا اٰمَنَّا بِاللّٰهِ وَحْدَهُ وَكَفَرْنَا بِمَا كُنَّا بِه۪ مُشْرِك۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Felemmâ raev be/senâ kâlû âmennâ bi(A)llâhi vahdehu ve kefernâ bimâ kunnâ bihi muşrikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar şiddetli azabımızı gördükleri zaman: “Allah’ın birliğine inanıyor, O’na ortak koştuğumuz şeyleri de reddediyoruz” diye çığrıştılar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman: Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şiddetli azabımızı gördüklerinde: "Yalnız Allah'a inandık; O'na koştuğumuz eşleri inkar ettik" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Azabımızı gördükleri zaman, “Yalnız Allah’a inandık; O’na ortak koşmakta olduğumuz şeyleri inkâr ettik” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O zaman hışmımızı gördüklerinde: "Allah'ın birliğine inandık ve O'na şirk koştuğumuz şeyleri inkâr ettik" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O vakıt hışmımızı gördüklerinde Allahın birliğine inandık ve ona şirk koştuğumuz şeylere küfrettik dediler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Artık, vaktaki o çetin azabımızı gördüler. «Allaha, bir olarak inandık. Ona eş tutmakda olduğumuz şeyleri inkâr etdik» dediler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O vakit azâbımızı gördüklerinde: “Allah'a tek olarak inandık ve kendisiyle (Allah'a)şirk koşan kimseler olduğumuz şeyleri inkâr ettik” derler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O vakit, azabımızın şiddetini gördüklerinde şöyle dediler: “- Allah'ın birliğine iman ettik ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, Bizim azabımızı gördüler, dediler ki: «Allah'a, O'nun birliğine imân ettik ve kendisiyle müşrikler olduğumuz şeyleri inkar eyledik.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Azabımızı gördüklerinde, “Allah'a bir olarak inandık ve Ona ortak koştuğumuz şeyleri de reddettik” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But when they saw Our Punishment, they said: "We believe in Allah,- the one Allah - and we reject the partners we used to join with Him." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'min Sûresi 84. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...