# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا يَسْتَوِي الْاَعْمٰى وَالْبَص۪يرُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَلَا الْمُس۪ٓيءُۜ قَل۪يلًا مَا تَتَذَكَّرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ yestevî-l-a’mâ velbasîru velleżîne âmenû ve ’amilû-ssâlihâti velâ-lmusî-/(u)(c) kalîlen mâ teteżekkerûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kör ile gören bir olmaz; aynı şekilde iman edip sâlih ameller işleyenlerle kötülük yapanlar da bir olmaz. Ne kadar da az düşünüp öğüt alıyorsunuz! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Körle gören, inanıp iyi amellerde bulunanla kötülük yapan bir olmaz. Ne kadar az düşünüyorsunuz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Körle gören, inanıp yararlı iş işleyenlerle kötülük yapan bir değildir. Ne kadar az düşünüyorsunuz? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kör ile gören, iman edip salih ameller işleyenler ile kötülük yapan bir değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kör ile gören bir olmaz, iman edip salih ameller işleyen kimseler ile kötülük yapan da bir değildir. Ne kadar da az düşünüyorsunuz! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kör ise görenle müsavî olmaz, iyman edip iyi iyi işler yapan kimselerle ne de kötülük yapan, siz pek az düşünüyorsunuz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kör olanla gören, îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlarla kötülük yapan bir olmaz. Ne az düşünüyorsunuz! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kör ile gören; îmân edip sâlih ameller işleyenlerle kötülük yapan bir olmaz. Ne kadar az ibret alıyorsunuz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kör olanla gören, iman edib salih ameller işliyenlerle kötülük eden bir olmaz. Siz pek az düşünüyorsunuz!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kör olan ile görücü olan müsavî olmaz. Ve imân eden ve sâlih sâlih amellerde bulunan kimseler ile kötülük yapan da (müsavî değildir). Ne kadar az düşünüyorsunuz? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ne kör ile gören bir olur, ne de iman edip güzel işler yapanlarla günahkârlar. Fakat pek az düşünüyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Not equal are the blind and those who (clearly) see: Nor are (equal) those who believe and work deeds of righteousness, and those who do evil. Little do ye learn by admonition! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'min Sûresi 58. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Bizler için örnek şahsiyetler olan ashâb-ı kirâmın ve evliyâullâhın Kur’ân-ı Kerîm’e karşı hissettikleri büyük mes’ûliyet duygusu, onu ne derecede hay ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...