# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقِهِمُ السَّيِّـَٔاتِۜ وَمَنْ تَقِ السَّيِّـَٔاتِ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمْتَهُۜ وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Vakihimu-sseyyi-ât(i)(c) vemen taki-sseyyi-âti yevme-iżin fekad rahimteh(u)(c) ve żâlike huve-lfevzu-l’azîm(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Sen, onları dünyada her türlü bâtıl inanç ve günahlardan koruyacağın gibi âhirette de her türlü dehşet ve zorluklardan koru. Sen o gün kimi dehşet ve zorluklardan korursan elbette ona rahmetinle muâmele etmişsin demektir. İşte en büyük başarı ve kurtuluş budur.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Onları kötülüklerden koru! O gün kötülüklerden kimi korursan, ona şüphesiz rahmet etmiş olursun. Bu büyük kurtuluştur." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Onları kötülüklerden koru. Sen o gün kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmiş olursun. İşte bu büyük başarıdır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Onları fenalıklardan koru. Sen her kimi fenalıklardan korursan, o gün muhakkak onu rahmetinle yarlığamışsındır. İşte asıl büyük kurtuluş da budur." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve onları fenalıklardan koru sen her kimi fenalıklardan korursan o gün muhakkak onu rahmetinle yarlıgamışındır, işte asıl fevzi azîm de odur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Bir de onları (bu dünyâda) her türlü fenalıklardan koru. Sen kimi kötülüklerden korursan o gün muhakkak ki onu rahmet (ine mazhar) etmişsindir». Bu, en büyük necat ve seâdetin ta kendisidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ve onları kötülüklerden koru! Zâten kimi o gün (dünyada iken) kötülüklerden korursan, (kıyâmet günü) ona artık gerçekten merhamet etmiş olursun. İşte büyük kurtuluş ancak budur!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir de onları fenalıklardan (ateş azabından) koru. Sen kimi fenalıklardan korursan, muhakkak onu, kıyamet günü bağışlamışsındır.” İşte bu, en büyük kurtuluştur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onları kötülüklerden koru ve her kimi o gün kötülüklerden korur isen ona muhakkak ki rahmet etmiş olursun ve işte büyük necât budur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Onları kötülüklerden koru. O gün Sen kimi kötülüklerden korursan, ona rahmet etmişsindir. Asıl büyük bahtiyarlık da işte budur.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And preserve them from (all) ills; and any whom Thou dost preserve from ills that Day,- on them wilt Thou have bestowed Mercy indeed: and that will be truly (for them) the highest Achievement". |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'min Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالُوا بَشَّرْنَاكَ بِالْحَقِّ فَلَا تَكُنْ مِنَ الْقَانِط۪ينَ قَالَ وَمَنْ يَقْنَطُ مِنْ رَحْمَةِ رَبِّه۪ٓ اِلَّا الضَّٓ ...
Gerçek saâdet, Kur’ânî hakîkatlerin cenneti içinde yaşayabilmektir. Her iki cihânın da bahtiyarlığı, Kur’ân’ın ihtişâmına bürünmekle mümkündür. Zira K ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّ الْمُتَّق۪ينَ ف۪ي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۜ اُدْخُلُوهَا بِسَلَامٍ اٰمِن۪ينَ Takvâ sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pın ...
Bizler için örnek şahsiyetler olan ashâb-ı kirâmın ve evliyâullâhın Kur’ân-ı Kerîm’e karşı hissettikleri büyük mes’ûliyet duygusu, onu ne derecede hay ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِنْ مِنْ شَيْءٍ اِلَّا عِنْدَنَا خَزَٓائِنُهُۘ وَمَا نُنَزِّلُهُٓ اِلَّا بِقَدَرٍ مَعْلُومٍ Her şeyin hazineleri sade ...
Kur’ân-ı Kerîm’i, her devirde milyonlarca hâfız ezberlemiştir. Müsteşriklerin dahî îtirâf ettikleri gibi[1] bu durum, yeryüzünde hiçbir kitaba nasîb o ...