# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَوَقٰيهُ اللّٰهُ سَيِّـَٔاتِ مَا مَكَرُوا وَحَاقَ بِاٰلِ فِرْعَوْنَ سُٓوءُ الْعَذَابِۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Fevakâhu(A)llâhu seyyi-âti mâ mekerû(s) ve hâka bi-âli fir’avne sû-u-l’ażâb(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Neticede Allah onu, Firavun ve yönetiminin kurdukları tuzakların şerrinden korudu. Buna karşılık Firavun ehlini o korkunç azap kuşatıverdi: |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Nihayet Allah, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden bu zatı korudu, Firavun'un kavmini ise kötü azap kuşatıverdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah o adamı, kurmak istedikleri tuzaktan korudu. Kötü azap Firavun'un adamlarını sardı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, onu, onların hilelerinin kötülüklerinden korudu. Firavun ailesini, azâbın en kötüsü kuşattı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah o mümini, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu. Firavun'un adamlarını ise, o kötü azab kuşattı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | onun için Allah onu onların kurdukları mekrin fenâlıklarından korudu da Âli Fir'avni o kötü azâb kuşattı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Nihayet, Allah onların kurdukları tuzakların fenalıklarından bu (zâti) korudu. Fir'avnın kavmini ise kötü azâb kuşatıverdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Nihâyet Allah onu, kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu; Fir'avun âilesini ise o azâbın kötüsü kuşatıverdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nihayet Allah onu (iman etmiş olan adamı), Firavun taraftarlarının hilesinden korudu. Firavun kavmini ise, o kötü azab kuşatıverdi (denizde boğuldular). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Nihâyet Allah O'nu yaptıkları hilelerin kötülüklerinden korudu. Fir'avun'un kavmini ise azabın fenalığı kuşattı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah o kimseyi, Firavun ehlinin kurdukları tuzağın şerrinden korudu. Firavun ehlini ise o kötü azap kuşatıverdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then Allah saved him from (every) ill that they plotted (against him), but the burnt of the Penalty encompassed on all sides the People of Pharaoh. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'min Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...
Müminûn suresinin 21. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 21. Ayet Arapça: ِ وَاِنَّ لَكُمْ فِي الْاَنْعَامِ لَعِبْرَةًۜ نُسْق۪يكُمْ مِمَّا ف۪ي ...