# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فِي الْحَم۪يمِ ثُمَّ فِي النَّارِ يُسْجَرُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Fî-lhamîmi śümme fî-nnâri yuscerûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kaynar suyun içine! Sonra da ateşte cayır cayır yakılacaklar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 71, 72. Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde, sıcak suya sürüklenecekler, sonra da ateşte yakılacaklardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 71,72. Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 71,72. O zaman onlar, boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu hâlde kaynar suda sürüklenecekler, sonra da ateşte yakılacaklardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kaynar suda, sonra da ateşte kaynatılacaklardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hamîmde, sonra ateşte kaynatılacaklar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 71,72. Boyunlarında lâleler, zincirler bulunduğu zaman ki onlar (bu vaz'iyyetde evvelâ) sıcak suyun içinde sürüklenecekler, sonra ateşde yakılacaklar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 71,72. O zaman ki, boyunlarında halkalar ve zincirler bulunur. (Onlar) kaynar suda sürüklenecekler; sonra da ateşte yakılacaklardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kaynar suda... Sonra ateşte yakılacaklar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sıcak su içinde, sonra ateş içinde bırakılıp yanacaklardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kaynar suyun içine! Sonra ateşte yakılırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | In the boiling fetid fluid; then in the Fire shall they be burned; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'min Sûresi 72. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...