# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لَخَلْقُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ اَكْبَرُ مِنْ خَلْقِ النَّاسِ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Leḣalku-ssemâvâti vel-ardi ekberu min ḣalki-nnâsi velâkinne ekśera-nnâsi lâ ya’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Göklerin ve yerin yaratılması elbette insanların yaratılmasından daha büyük bir iştir; fakat insanların çoğu bunu bilmez. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Elbette Göklerin ve Yerin halkı o nâsın halkından daha büyüktür ve lâkin nâsın ekserîsi bilmezler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Göklerin ve yerin (ibtidâ) yaratılışı insanların (ikinci) yaratılışından elbet daha büyükdür. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Elbette göklerin ve yerin yaratılması insanların yaratılmasından daha büyüktür; fakat insanların çoğu bilmezler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Elbette gökleri ve yeri yaratmak, insanları (öldükten sonra) yaratmaktan daha büyüktür. Fakat insanların çoğu bilmezler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Elbette ki, göklerin ve yerin yaradılışı, nâsın yaradılışından daha büyüktür. Velâkin nâsın birçoğu bilmezler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Göklerin ve yerin yaratılışı, insanların yaratılışından daha büyük birşeydir; lâkin insanların çoğu bunu bilmez. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Assuredly the creation of the heavens and the earth is a greater (matter) than the creation of men: Yet most men understand not. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Mü'min Sûresi 57. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...