# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَخِرُّونَ لِلْاَذْقَانِ يَبْكُونَ وَيَز۪يدُهُمْ خُشُوعًا ۩ | |
Türkçe Okunuşu * | Veyaḣirrûne lil-eżkâni yebkûne veyezîduhum ḣuşû’â(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yine ağlayarak yüzüstü secdeye kapanırlar; kendilerine ne zaman Kur’an okunsa, bu onların Allah’a olan saygılarını artırır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar. (Kur'an okumak) onların saygısını artırır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ağlayarak yüz üstü yere kapanırlar; bu, onların gönüllerindeki saygıyı artırır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar ağlayarak yüzüstü yere kapanırlar. Bu da onların derin saygısını artırır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve ağlayarak yüzleri üstü secdeye kapanırlar. Hem de bu Kur'ân'ı işitmek onların Allah'a teslimiyetlerini daha da artırır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve ağlıyarak çeneleri üstü kapanıyorlar, o onların huşûunu da artırıyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ağlayarak çeneleri üstüne (yüzü koyun) kapanıyorlar ve bu, onlara derin saygısını artırıyor. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve ağlayarak yüzleri üstü yere kapanırlar ve (Kur'ân) onlara, (Allah'a) gönülden bağlılığı artırır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hem ağlayarak yüzleri üstü secdeye kapanıyorlar, hem de bu Kur'ân'ı işitmek, onların kalb yumuşaklığını artırıyor. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve ağlayarak çeneleri üstüne kapanırlar ve (Kur'an) onların tevazusunu arttırır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Böylece ağlayarak yüzüstü kapanırlar. Zira Kur'ân onların saygısını arttırır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They fall down on their faces in tears, and it increases their (earnest) humility. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 109. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...