# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَنَّ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ اَعْتَدْنَا لَهُمْ عَذَابًا اَل۪يمًا۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Veenne-lleżîne lâ yu/minûne bil-âḣirati a’tednâ lehum ‘ażâben elîmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Âhirete inanmayanlar için ise, can yakıcı bir azap hazırladığımızı haber verir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de elemli bir azap hazırlamışızdır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 9,10. Doğrusu bu Kuran en doğru yola götürür ve yararlı iş yapan müminlere büyük ecir olduğunu, ahirete inanmayanlara can yakıcı bir azap hazırladığımızı müjdeler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 9,10. Gerçekten bu Kur’an en doğru olan yola götürür ve iyi işler yapan mü’minler için büyük bir mükâfat olduğunu ve ahirete inanmayanlar için elem dolu bir azap hazırladığımızı müjdeler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ahirete inanmayanlara da can yakıcı bir azab hazırlamışızdır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Âhırete inanmıyanlara dahi elîm bir azâb hazırlamışızdır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Âhirete îman etmezler (e gelince:) onlar için de şübhesiz pek acıklı bir azâb hazırladığımızı (bildirir). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem âhirete îmân etmeyenlere, kendileri için hakikaten (pek) elemli bir azab hazırladığımızı (haber verir)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ahirete iman etmiyenlere de, acıklı bir azab hazırladığımızı haber verir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o kimseler ki, ahirete imân etmezler, muhakkak ki onlar için de pek acıklı bir azap hazırlamışızdır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âhirete inanmayanlar için ise acı bir azap hazırladığımızı bildirir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And to those who believe not in the Hereafter, (it announceth) that We have prepared for them a Penalty Grievous (indeed). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İsrâ Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...