# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اُو۬لٰٓئِكَ الَّذ۪ينَ لَعَنَهُمُ اللّٰهُۜ وَمَنْ يَلْعَنِ اللّٰهُ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ نَص۪يرًاۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Ulâ-ike-lleżîne le’anehumu(A)llâh(u)(s) vemen yel’ani(A)llâhu felen tecide lehu nasîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İşte bunlar Allah’ın lânetlediği kimselerdir. Allah kime lânet ederse, artık onun için hiçbir yardımcı bulamazsın. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir; Allah'ın rahmetinden uzaklaştırdığı (lânetli) kimseye gerçek bir yardımcı bulamazsın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte, Allah'ın lanetledikleri onlardır. Allah'ın lanetlediği kişiye asla yardımcı bulamayacaksın. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar, Allah’ın lânet ettiği kimselerdir. Allah, kime lânet ederse, artık ona asla bir yardımcı bulamazsın. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, Allah'ın lanet ettiği kimselerdir. Allah kime lanet ederse artık ona asla bir yardımcı bulamazsın. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onlar Allahın lâ'netlediği kimseler, her kimi de Allah lâ'netlerse artık onu bir kurtaracak bulamazsın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunlar Allahın kendilerine lâ'net etdiği kimselerdir. Allah kime lâ'net ederse artık ona hakıykî hiç bir yardımcı bulamazsın. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte onlar, Allah'ın lâ'net ettiği (rahmetinden uzaklaştırdığı) kimselerdir. Ve Allah kime lâ'net ederse, artık ona aslâ bir yardımcı bulamazsın. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar, Allah'ın kendilerine lânet ettiği kimselerdir. Kime de Allah lânet ederse artık ona asla bir yardımcı bulamazsın. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar o kimselerdir ki, onlara Allah Teâlâ lânet etmiştir ve her kime ki, Allah Teâlâ lânet ederse artık onun için bir yardımcı bulamazsın. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar, Allah'ın lânetlediği kimselerdir. Allah bir kimseyi lânetledi mi, artık ona yardım edecek birisini bulamazsın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They are (men) whom Allah hath cursed: And those whom Allah Hath cursed, thou wilt find, have no one to help. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nisâ Sûresi 52. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...