# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَا يَفْعَلُ اللّٰهُ بِعَذَابِكُمْ اِنْ شَكَرْتُمْ وَاٰمَنْتُمْۜ وَكَانَ اللّٰهُ شَاكِرًا عَل۪يمًا | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ yef’alu(A)llâhu bi’ażâbikum in şekertum veâmentum(c) vekâna(A)llâhu şâkiran ‘alîmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eğer siz şükredip inanırsanız Allah size ne diye azap etsin. Allah, iyiliklerin karşılığını bol bol veren ve her şeyi hakkıyla bilendir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, Allah size neden azap etsin! Allah şükre karşılık veren ve her şeyi bilendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şükreder ve inanırsanız, Allah size niçin azabetsin? Allah şükrün karşılığını verir ve bilir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Eğer şükreder ve iman ederseniz, Allah size niye azab etsin ki? Allah, şükrün karşılığını verendir, hakkıyla bilendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer şükreder ve iman ederseniz Allah size azabı ne yapar? Allah, şükredenlerin mükafatını veren ve her şeyi bilendir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Siz şükreder, iyman ederseniz Allah size azabı nidecek? Halbuki Allah şükrü bilir, bir alîm bulunuyor |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer şükreder, îman ederseniz Allah sizi neye azaba uğratsın? Allah şükredenlerin mükâfatını verici, (onların ne yapdıklarını) hakkıyle bilicidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Eğer (verilen ni'metlere) şükredip îmân ederseniz, Allah size azâbı neylesin? Çünki Allah, Şâkir (iyiliklerin mükâfâtını fazlasıyla veren)dir, Alîm (herşeyi bilen)dir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer siz, Allah'ın nimetlerine şükreder ve iman ederseniz, Allah size neye azab etsin? Allah şükredenlerin mükâfatını verici, yaptıklarını bilicidir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer şükreder ve imân etmiş olursanız, Allah Teâlâ sizin azabınızla ne yapacaktır? Halbuki, Allah Teâlâ şâkirdir, alîmdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz iman edip şükrederseniz Allah size niçin azap etsin? Allah şükredenleri ödüllendiren ve herşeyi bilendir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | What can Allah gain by your punishment, if ye are grateful and ye believe? Nay, it is Allah that recogniseth (all good), and knoweth all things. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nisâ Sûresi 147. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 75. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 75. Ayeti Arapça: قَالَ اَلَمْ اَقُلْ لَكَ اِنَّكَ لَنْ تَسْتَط۪يعَ مَعِيَ صَبْرًا Kehf S ...
Kehf Suresinin 66-67. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 66-67. Ayetleri Arapça: قَالَ لَهُ مُوسٰى هَلْ اَتَّبِعُكَ عَلٰٓى اَنْ تُعَلِّمَنِ مِ ...
Kur’ân-ı Kerim, İslâm dininin kutsal kitabıdır. Kur’an okumanın gerekliliği ve fazileti üzerinde sıkça durulur. Kur’an’ın bazı yerlerde kendini “zikr ...
Kehf Suresinin 54. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 54. Ayet Arapça: وَلَقَدْ صَرَّفْنَا ف۪ي هٰذَا الْقُرْاٰنِ لِلنَّاسِ مِنْ كُلِّ مَثَلٍۜ وَك ...
Kehf Suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 46. Ayet Arapça: اَلْمَالُ وَالْبَنُونَ ز۪ينَةُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَالْبَاقِيَاتُ الصّ ...
Kehf Suresinin 45. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 45. Ayet Arapça: وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا كَمَٓاءٍ اَنْزَلْنَاهُ مِنَ ...