# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَعِدُهُمْ وَيُمَنّ۪يهِمْۜ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ اِلَّا غُرُورًا | |
Türkçe Okunuşu * | Ye’iduhum veyumennîhim(s) vemâ ye’iduhumu-şşeytânu illâ ġurûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şeytan onlara bir takım vaatlerde bulunur ve onları boş ümitlerle oyalar. Zâten şeytanın onlara olan va‘di, boş bir aldatmadan başka bir şey değildir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Şeytan) onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi aldatmacadan başka bir şey değildir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şeytan onlara vadediyor, onları kuruntulara düşürüyor, ancak aldatmak için vaadde bulunuyor. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şeytan onlara (birçok) vaadde bulunur ve onları kuruntulara sürükler. Oysa şeytan, ancak aldatmak için onlara vaadde bulunuyor. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şeytan onlara vaad eder ve onları boş umutlarla oyalar. Oysa şeytanın onlara vaadi, aldatmadan başka bir şey değildir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O, onlar va'd verir, ümniyyelere ümidlere düşürür fakat Şeytan onlara kuru bir aldatmadan başka ne va'd eder? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Şeytan) onlara va'd eder, onları olmayacak kuruntulara düşürür. Şeytanın kendilerine va'd etdiği şeyler ise aldatmadan başkası değildir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Şeytan) onlara (uzun ömür, ardı arkası kesilmez dünyalık emeller) va'd eder ve kendilerini boş temennîlere sevk eder. Hâlbuki şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey va'd etmez. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şeytan onlara vadeder, onları uzun emel ve kuruntulara düşürür, Şeytanın kendilerine vaad ettikleri aldatmadan başka bir şey değildir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şeytan onlara vaadeder ve onları kuruntuya düşürür. Halbuki, şeytan onlara bir aldatmadan başka bir şey vaadetmez. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Şeytan onlara vaadlerde bulunur, onları kuruntularla oyalar. Lâkin şeytanın onlara vaad ettiği, bir aldatmadan başka birşey değildir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Satan makes them promises, and creates in them false desires; but satan´s promises are nothing but deception. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nisâ Sûresi 120. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...