# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا نَص۪يبًا مِنَ الْكِتَابِ يُؤْمِنُونَ بِالْجِبْتِ وَالطَّاغُوتِ وَيَقُولُونَ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ اَهْدٰى مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا سَب۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Elem tera ilâ-lleżîne ûtû nasîben mine-lkitâbi yu/minûne bilcibti ve-ttâġûti veyekûlûne lilleżîne keferû hâulâ-i ehdâ mine-lleżîne âmenû sebîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bakmaz mısın şu kendilerine kitaptan bir pay verilenlere: Onlar, aslı esası olmayan bir takım bâtıl şeylere ve şeytânî güçlere inanıyorlar. Kâfirler için de “Bunlar iman edenlerden daha doğru yoldadır” diyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kendilerine Kitap'tan nasip verilenleri görmedin mi? Putlara ve bâtıla (tanrılara) iman ediyorlar, sonra da kâfirler için: «Bunlar, Allah'a iman edenlerden daha doğru yoldadır» diyorlar! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kendilerine kitap verilmiş olanların, puta ve şeytana kanıp, inkar edenlere: "Bunlar, inananlardan daha doğru yoldadırlar" dediklerini görmedin mi? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kendilerine Kitap’tan bir nasip verilmiş olanları görmüyor musun? Onlar “cibt”e ve “tâğût”a inanıyorlar. İnkâr edenler için de, “Bunlar, iman edenlerden daha doğru yoldadır” diyorlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Şu kendilerine kitaptan (okuma yazmadan) bir nasib verilmiş olanları görmüyor musun! Onlar puta ve şeytana inanıyorlar. Ve Allah'ı tanımayanlara, "Bunlar, müminlerden daha doğru yoldadır." diyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bakmaz mısın şu kendilerine okuyub yazmaktan biraz nasıb verilmiş olanlara? Cibt-ü taguta inanıyorlar da Allahı tanımıyanlara bunlar mü'minlerden yolca daha doğru diyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bakmadın mı şu kendilerine kitabdan biraz nasıyb verilenlere? kendileri haça, şeytana inanıyorlar, diğer küfredenler için de: «Bunlar îman edenlerden daha doğru bir yoldadır» diyorlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kendilerine kitabdan bir nasib verilenleri görmedin mi? Putlara ve tâğûta (Allah'ın yerine koydukları şeylere) inanıyorlar ve inkâr edenler için: “Bunlar îmân edenlerden daha doğru bir yoldadır” diyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Şu, kendilerine okuyup yazmaktan biraz nasib verilenlere bakmaz mısın? Kendileri, ruhlu ve ruhsuz putlara inanıyorlar da küfredenler için: “- Bunlar iman edenlerden daha doğru bir yoldadır” diyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Görmedin mi o kendilerine kitaptan bir nâsip verilmiş kimseleri ki, Cibt ve Tâğût'a imân ediyorlar ve kâfirler için, «Bunlar mü'minlerden daha doğru bir yoldadırlar,» deyiveriyorlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Görmedin mi kendilerine kitaptan bir nasip verilenleri ki, bâtıl ilâhlara ve tâğuta iman ediyorlar; bir de, inkâr edenler için, “Bunlar iman edenlerden daha doğru bir yolda” diyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Hast thou not turned Thy vision to those who were given a portion of the Book? they believe in sorcery and Evil, and say to the Unbelievers that they are better guided in the (right) way Than the believers! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nisâ Sûresi 51. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’ân-ı Kerîm, lafzı ve mânasıyla, şekli ve muhtevasıyla Allah kelâmıdır. Burada “şekli” derken Kur’ân-ı Kerîm’in Resûlullah (s.a.v.)’e vahyedilmesin ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَأْكُلُونَ اَمْوَالَ الْيَتَامٰى ظُلْمًا اِنَّمَا يَأْكُلُونَ ف۪ي بُطُونِهِمْ نَارًاۜ وَسَيَصْلَوْنَ سَع۪ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: “…bu Kur’an’ın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler bir araya gelseler, birbirine destek de olsalar, onun b ...
Kur’an-ı Kerim, sure sure, ayet ayet nazil olmuştur. İnen ayetler ezberlenmiş ve de yazılmıştır. Yazılanlar daha sonra birleştirilerek mushaf hâline ...
Kur’an-ı Kerim’in Allah’ın sözü olduğunda şüphe olmadığı gibi, Peygamberimize (s.a.v.) vahyolunduğu gibi hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar t ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَاٰتُوا الْيَتَامٰٓى اَمْوَالَهُمْ وَلَا تَتَبَدَّلُوا الْخَب۪يثَ بِالطَّيِّبِۖ وَلَا تَأْكُلُٓوا اَمْوَالَهُمْ اِلٰٓى اَ ...