# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | بَشِّرِ الْمُنَافِق۪ينَ بِاَنَّ لَهُمْ عَذَابًا اَل۪يمًاۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Beşşiri-lmunâfikîne bi-enne lehum ‘ażâben elîmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Münafıkları, kendileri için hazırlanmış olan can yakıcı bir azapla müjdele. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Münafıklara, kendileri için acı bir azap olduğunu müjdele! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Münafıklara, kendilerine elem verici bir azab olduğunu müjdele. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Münafıklara, kendileri için elem dolu bir azap olduğunu müjdele. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Münafıklara da haber ver ki, kendileri için çok acı bir azab vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Müjdele münafıklara ki onlara elîm bir azab var |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Münafıklara müjdele (haber ver) ki onlara pek acıklı bir azâb vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Münâfıklara, şübhesiz kendileri için (pek) elemli bir azab olduğunu müjdele! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kendileri için gerçekten acıklı bir azab olduğunu münafıklara müjdeleyiver!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Münafıklara müjdele ki, onlara muhakkak bir elîm azap vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Münafıkları acı bir azapla müjdele. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | To the Hypocrites give the glad tidings that there is for them (but) a grievous penalty- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nisâ Sûresi 138. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...