# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمِنَ الَّيْلِ فَاسْجُدْ لَهُ وَسَبِّحْهُ لَيْلًا طَو۪يلًا | |
Türkçe Okunuşu * | Ve mine-lleyli fescud lehu ve sebbihhu leylen tavîlâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gecenin bir kısmında O’na secde et ve geceleyin uzun bir süre O’nu tesbihte bulun. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Gecenin bir kısmında O'na secde et; gecenin uzun bir bölümünde de O'nu tesbih et. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Geceleyin O'na secde et; O'nu geceleri uzun uzun tesbih et. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Gecenin bir kısmında O’na secde et; geceleyin de O’nu uzun uzadıya tespih et. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gecenin bir bölümünde de O'na secde et (akşam ve yatsı namazlarını kıl). Hem de O'nu uzun bir gece tesbih et (teheccüd namazı kıl). |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | giceden de ona secde et ve tesbih et ona uzun gece |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ve gecenin bir kısmında Ona secde et. Gecenin uzun bir bölümünde de Onu tesbîh (ve tenzîh) eyle. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Gecenin bir kısmında da O'na secde et (akşamla yatsı namazını kıl) ve gecenin uzun bir bölümünde O'nu tesbîh et (teheccüd namazı kıl)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gecenin bir kısmında da O'na secde et, (akşam ile yatsı namazını kıl). Bir de geceleyin uzun bir müddet O'nu tesbih et, (teheccüd namazı kıl). denilir: Bunlar, hangi (dehşetli) güne ertelendiler!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve O'nun için geceleyin secde et ve O'na uzunca gecede tesbihte bulun. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Gecenin bir kısmında Ona secde et; geceleyin Onu uzun uzun tesbih et. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And part of the night, prostrate thyself to Him; and glorify Him a long night through. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnsan Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...