# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ هٰذَا كَانَ لَكُمْ جَزَٓاءً وَكَانَ سَعْيُكُمْ مَشْكُورًا۟ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne hâżâ kâne lekum cezâen ve kâne sa’yukum meşkûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara şöyle denir: “Bütün bunlar, sizin için hazırlanmış bir mükâfattır. Dünyadaki amel ve gayretleriniz böylece kabule şâyan olmuştur.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Onlara şöyle denir:) Bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "İşte bu sizin işlediklerinizin karşılığıdır, çalışmalarınız şükre değer" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlara şöyle denecektir: “Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Çalışma ve çabanız makbul görülmüştür.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Onlara şöyle denir): "İşte bu sizin bir mükâfatınızdı. Gayretiniz karşılığını bulmuştur." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şöyle diye ki işte bu sizin bir mükâfatınızdı, sa'yiniz meşkûr oldu |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Bütün) bu (ni'metler) şübhe yok ki sizin için bir mükâfatdır. Sa'yimz meşkûr olmuşdur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlara şöyle denir:) “İşte bu (ni'metler) sizin için bir mükâfâttır; ve çalışmanız karşılığını bulmuştur!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Cennetliklere şöyle denir): İşte bu, sizin mükâfatınızdır. Ameliniz makbul olmuştur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İşte size ödül bu; emekleriniz böylece karşılık görmüştür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Verily this is a Reward for you, and your Endeavour is accepted and recognised." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnsan Sûresi 22. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...