# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّا هَدَيْنَاهُ السَّب۪يلَ اِمَّا شَاكِرًا وَاِمَّا كَفُورًا | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ hedeynâhu-ssebîle immâ şâkiran ve-immâ kefûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz ona doğru yolu da eğri yolu da gösterdik. Artık isterse şükreder, doğru yolda gider; isterse nankörlük edip eğri yollara sapar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici olsun ister nankör. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şüphesiz ona yol gösterdik; buna kimi şükreder, kimi de nankörlük. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kuşkusuz biz ona yolu gösterdik; ister şükredici olsun, ister nankör. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her halde biz ona yolu gösterdik, ister şâkir olsun ister nankör kâfir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Gerçek, biz ona (doğru) yolu gösterdik. İster şükredici (olsun o), ister nankör (kâfir). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhe yok ki biz, onu o (doğru) yola hidâyet ettik; (artık) ister şükredici (mü'min)olsun, ister nankör (kâfir)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu biz ona, gerçek yolu gösterdik; ister şükreden (mümin) olsun, ister nankörlük eden (kâfir)... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki, Biz ona hidâyet yolunu gösterdik, gerek şükredici ve gerek nankör olsun. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ona yol da gösterdik. Artık ister şükreder, ister nankörlük eder. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | We showed him the Way: whether he be grateful or ungrateful (rests on his will). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnsan Sûresi 3. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...