# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يُدْخِلُ مَنْ يَشَٓاءُ ف۪ي رَحْمَتِه۪ۜ وَالظَّالِم۪ينَ اَعَدَّ لَهُمْ عَذَابًا اَل۪يمًا | |
Türkçe Okunuşu * | Yudḣilu men yeşâu fî rahmetih(i)(c) ve-zzâlimîne e’adde lehum ‘ażâben elîmâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah dilediği kimseyi rahmetine eriştirir. Zâlimler için ise O, can yakıcı bir azap hazırlamıştır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O, dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Dilediğine rahmet eder. Zalimlere, işte onlara, can yakıcı bir azap hazırlamıştır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah dilediğini rahmetine sokar. Zalimlere ise, acıklı bir azap hazırlamıştır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O dilediğini rahmeti içine kor, zalimlere ise elîm bir azâb hazırlamıştır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kimi dilerse rahmetine sokar. Zaalimler (e gelince.) Onlar için elem verici bir azâb hazırlamışdır O. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O, dilediği kimseyi (hikmetine binâen kendi lütfundan) rahmetine dâhil eder. Zâlimlere gelince, onlar için çok elemli bir azab hazırlamıştır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Dilediği kimseyi rahmeti içine kor. Zalimlere ise acıklı bir azab hazırlamıştır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dilediğini rahmetine sokar, zalimlere (gelince) onlar için elem verici bir azab hazırlamıştır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O dilediğini rahmetine eriştirir. Zalimler için ise O acı bir azap hazırlamıştır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He will admit to His Mercy whom He will; But the wrong-doers,- for them has He prepared a grievous Penalty. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnsan Sûresi 31. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...