# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّا نَخَافُ مِنْ رَبِّنَا يَوْمًا عَبُوسًا قَمْطَر۪يرًا | |
Türkçe Okunuşu * | İnnâ neḣâfu min rabbinâ yevmen ‘abûsen kamtarîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Çünkü biz o asık suratlı, çatık kaşlı, korkunç ve dehşetli günde Rabbimizin azabından korkarız.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O'nun azabına uğramaktan) korkarız» (derler). |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 9,10. "Biz sizi ancak Allah rızası için doyuruyoruz, bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz. Doğrusu biz çok asık suratların bulunacağı bir günde Rabbimizden korkarız" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı) Rabbimizden korkarız.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Biz sert ve belalı bir günde Rabbimizden korkarız." derler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çünkü biz rabbımızdan korkarız, bir suratsız kara günden (derler) |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «çünkü biz Rabbimizden, o burtarık suratlı çetin günden korkarız» (derlerdi). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 9,10. “Sizi, ancak Allah rızâsı için yediriyoruz; sizden ne bir ücret, ne de bir teşekkür bekliyoruz; çünki biz, kaşları çatık, asık suratlı bir günde Rabbimizden korkarız!” (derlerdi). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Çünkü biz Rabbimizden korkarız; bed çehreli, çatık suratlı bir günün azabından... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Muhakkak ki, biz Rabbimizden korkarız, bir katı yüzlü, şiddetli günden.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Biz o haşin ve belâlı günde Rabbimizden korkarız.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "We only fear a Day of distressful Wrath from the side of our Lord." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnsan Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...