İnsan sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 31 âyettir. İsmini ilk âyette geçen اَلْاِنْسَانُ (insan) kelimesinden alır. Ayrıca اَلدَّهْرُ (Dehr) sûresi, اَمْشَاجٌ (Emşâc) sûresi, هَلْ اَتٰى عَلَى الْاِنْسَانِ (Hel etâ ‘ale’l-insân) gibi isimlerle de anılır. Mushaf tertîbine göre 76, nüzûl sırasına göre 90. sûredir.
İnsanın yaratılışı ve ona verilen hususi kabiliyet ve istidatlardan bahsedilerek, onun bunları hür iradesiyle ya “şükür” yolunda, yahut “küfür” yolunda kullanabileceğine dikkat çekilir. Bu iki tercihten birine göre insanın hem dünyadaki inanç ve amelleri, hem de buna bağlı olarak âhirette karşılaşacağı neticeler farklı olacaktır. Sûrede özellikle “şükür” yolunu tutup, “Allah’ın has kulları”ndan olabilme başarısını gösteren bahtiyarlara ikram edilecek cennet nimetleri sayılır. Son olarak, bahsedilen cennet nimetlerine ve o nimetleri hazırlayan Yüce Rabbin rızâsına erişme yollarını gösteren Kur’an’ın indirilişine ve onun temel hedeflerine dikkat çekilir.
Şunu hatırdan çıkarmamak gerekir ki ibâdet, zikir ve tesbih kulun Allah’a olan bağlılığını artırır. Onun irade ve azmini daha da kuvvetlendirir Din düşmanlarının saldırılarına karşı sabır ve metanet gücü verir. Burada beş vakit namaza ve teheccüd namazına işaret olduğu belirtilir. Şöyle ki: “Rabbinin ismini zikir”den maksat, namaz kılmaktır. بُكْرَةٌ (bükra), sabah ve sabahtan öğlene kadar olan vakit demek olup bununla “sabah namazı”na işaret olunur. اَص۪يلٌ (asîl), öğleden akşama kadar olan vakittir. Bununla “öğlen ve ikindi namazlarına” işaret edilir. “Gecenin bir kısmında secde etmek”ten maksat, akşam ve yatsı namazlarıdır. Gecenin uzun bir bölümünde yapılması istenen tesbih ise, teheccüd namazıdır. Diğer tesbihat, zikir ve istiğfar da buna dâhildir.
Hâsılı Allah Teâlâ’yı dil ve kalp ile devamlı anmaya ve O’nu hiç hatırdan çıkarmamaya çalışmak gerekir.
Bu konuda Hz. Ömer’in şu hâli ne güzel bir örnektir:
Ömer (r.a.) için uyuyacağı bir vakit yoktu. Yani uyuması için belli bir vakti… Bu yüzden ayakta iken uyuklar gibi olurdu. Kendisine:
“- Neden uyumuyorsun?” diye sordular. Şöyle cevap verdi:
“- Nasıl uyuyabilirim ki? Gündüz uyuyacak olsam, insanların işleri kalır. Gece uyuyacak olsam, Rabbimden alacağım nasibi alamam.” (el-Hadâiku’l-Verdiyye, s. 205)
Zâlimlerin ve kâfirlerin, Kur’an’ın bu tâlimatlarına karşı çıkmalarının sebebine gelince:"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...