# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَكَيْفَ تَأْخُذُونَهُ وَقَدْ اَفْضٰى بَعْضُكُمْ اِلٰى بَعْضٍ وَاَخَذْنَ مِنْكُمْ م۪يثَاقًا غَل۪يظًا | |
Türkçe Okunuşu * | Vekeyfe te/ḣużûnehu vekad efdâ ba’dukum ilâ ba’din veaḣażne minkum mîśâkan ġalîzâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hem onu nasıl geri alabilirsiniz ki? Zira sizler evlenip birbirinizle içli dışlı beraber oldunuz, üstelik onlar da sizden kesin bir söz aldılar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Vaktiyle siz birbirinizle haşir-neşir olduğunuz ve onlar sizden sağlam bir teminat almış olduğu halde onu nasıl geri alırsınız! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Nasıl alırsınız ki siz birbirinize katılmıştınız ve onlar sizden sağlam teminat almışlardı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hem, siz eşlerinizle birleşmiş ve onlar da sizden sağlam bir söz almış iken, onu nasıl (geri) alırsınız? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Birbirinizle kaynaşıp başbaşa kalmışken ve onlar sizden kuvvetli bir teminat almışken verdiğinizi nasıl geri alabilirsiniz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Nasıl alırsınız ki birbirinize karıştınız ve onlar sizden kuvvetli bir misak almışlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu nasıl alırsınız ki birbirinize karılıb katıldınız. Onlar sizden kuvvetli te'mînat da aldılar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem onu nasıl alırsınız ki, birbirinizle gerçekten başbaşa kalmıştınız ve (eşleriniz)sizden pek sağlam bir söz almışlardı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Verdiğiniz o mehri zevcenizden nasıl alırsınız ki, birbirinizle birleşip katıldınız ve onlar sizden kuvvetli bir teminat, nikâh sözleşmesi aldılar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onu nasıl alırsınız ki, biribirinize mukarenette bulundunuz, ve sizden kuvvetli bir ahit almışlardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlarla bir yastığa baş koyduğunuz halde ve onlar sizden sağlam bir ahit almışken, siz onlardan mehirlerini nasıl alırsınız? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And how could ye take it when ye have gone in unto each other, and they have Taken from you a solemn covenant? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Nisâ Sûresi 21. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...