Karşılaştır Rahmân Sûresi 1:
Rahmân (çok merhametli olan Allah)
Karşılaştır Rahmân Sûresi 5:
Güneş de ay da bir hesab iledir.
اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ ﴿٥﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 6:
Bitkiler ve ağaçlar secde etmektedirler.
وَالنَّجْمُ وَالشَّجَرُ يَسْجُدَانِ ﴿٦﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 7:
Göğü yükseltti ve mizanı koydu.
وَالسَّمَٓاءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ الْم۪يزَانَۙ ﴿٧﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 8:
Sakın tartıda taşkınlık etmeyin.
اَلَّا تَطْغَوْا فِي الْم۪يزَانِ ﴿٨﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 9:
Tartıyı adaletle yapın, terazide eksiklik yapmayın.
وَاَق۪يمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْم۪يزَانَ ﴿٩﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 10:
(Allah) yeri mahlukat için (aşağıya) koydu.
وَالْاَرْضَ وَضَعَهَا لِلْاَنَامِۙ ﴿١٠﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 11:
Orada meyvalar ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
ف۪يهَا فَاكِهَةٌۖ وَالنَّخْلُ ذَاتُ الْاَكْمَامِ ﴿١١﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 12:
Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır.
وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ ﴿١٢﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 13:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٣﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 14:
Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.
خَلَقَ الْاِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِۙ ﴿١٤﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 15:
Cinleri de hâlis ateşten yarattı.
وَخَلَقَ الْجَٓانَّ مِنْ مَارِجٍ مِنْ نَارٍۚ ﴿١٥﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 16:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٦﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 17:
(O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
رَبُّ الْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ الْمَغْرِبَيْنِۚ ﴿١٧﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 18:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿١٨﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 19:
(Acı ve tatlı) iki denizi salıverdi birbirine kavuşuyorlar.
مَرَجَ الْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِۙ ﴿١٩﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 20:
Fakat aralarında bir engel vardır, birbirlerine geçip karışmıyorlar.
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَا يَبْغِيَانِۚ ﴿٢٠﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 21:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢١﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 22:
İkisinden de inci ve mercan çıkar.
يَخْرُجُ مِنْهُمَا اللُّؤْلُؤُ۬ وَالْمَرْجَانُۚ ﴿٢٢﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 23:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢٣﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 24:
Denizde koca dağlar gibi yükselen gemiler de onundur.
وَلَهُ الْجَوَارِ الْمُنْشَاٰتُ فِي الْبَحْرِ كَالْاَعْلَامِۚ ﴿٢٤﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 25:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ ﴿٢٥﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 26:
Yer üzerinde bulunan her şey fânidir.
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍۚ ﴿٢٦﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 27:
Yalnız celâl ve ikram sahibi Rabbinin yüzü (zâtı) baki kalacaktır.
وَيَبْقٰى وَجْهُ رَبِّكَ ذُو الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِۚ ﴿٢٧﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 28:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٢٨﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 29:
Göklerde ve yerde bulunanlar, O'ndan isterler. O, her gün yeni bir iştedir.
يَسْـَٔلُهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ ف۪ي شَأْنٍۚ ﴿٢٩﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 30:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٠﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 31:
Ey insan ve cin! sizin de hesabınızı ele alacağız.
سَنَفْرُغُ لَكُمْ اَيُّهَ الثَّقَلَانِۚ ﴿٣١﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 32:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٢﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 33:
Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çevresinden geçmeye gücünüz yeterse geçin gidin. Allah'ın verdiği bir güç olmadan geçemezsiniz.
يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ وَالْاِنْسِ اِنِ اسْتَطَعْتُمْ اَنْ تَنْفُذُوا مِنْ اَقْطَارِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ فَانْفُذُواۜ لَا تَنْفُذُونَ اِلَّا بِسُلْطَانٍۚ ﴿٣٣﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 34:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٤﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 35:
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir, kendinizi savunamazsınız.
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِنْ نَارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنْتَصِرَانِۚ ﴿٣٥﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 36:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٦﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 37:
Gök yarılıp da, erimiş yağ gibi kıpkırmızı bir gül olduğu zaman...
فَاِذَا انْشَقَّتِ السَّمَٓاءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَالدِّهَانِۚ ﴿٣٧﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 38:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٣٨﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 39:
İşte o gün, ne insana ne de cinne günahından sorulmaz.
فَيَوْمَئِذٍ لَا يُسْـَٔلُ عَنْ ذَنْبِه۪ٓ اِنْسٌ وَلَا جَٓانٌّۚ ﴿٣٩﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 40:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٠﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 41:
Suçlular simalarından tanınır, alınlarından ve ayaklarından tutulur.
يُعْرَفُ الْمُجْرِمُونَ بِس۪يمٰيهُمْ فَيُؤْخَذُ بِالنَّوَاص۪ي وَالْاَقْدَامِۚ ﴿٤١﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 42:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٢﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 43:
İşte bu, suçluların yalanladığı cehennemdir.
هٰذِه۪ جَهَنَّمُ الَّت۪ي يُكَذِّبُ بِهَا الْمُجْرِمُونَۢ ﴿٤٣﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 44:
Onunla kaynar su arasında dolaşırlar.
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَم۪يمٍ اٰنٍۚ ﴿٤٤﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 45:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ۟ ﴿٤٥﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 46:
Rabbinin makamından korkan kimselere iki cennet vardır.
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّه۪ جَنَّتَانِۚ ﴿٤٦﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 47:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ ﴿٤٧﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 48:
İkisinin de çeşitli ağaçları, meyvaları vardır.
ذَوَاتَٓا اَفْنَانٍۚ ﴿٤٨﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 49:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٤٩﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 50:
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır.
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِۚ ﴿٥٠﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 51:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥١﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 52:
İkisinde de her türlü meyvadan çift çift vardır.
ف۪يهِمَا مِنْ كُلِّ فَاكِهَةٍ زَوْجَانِۚ ﴿٥٢﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 53:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٣﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 54:
Astarları atlastan yataklara yaslanırlar. İki cennetin de devşirmesi yakındır.
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى فُرُشٍ بَطَٓائِنُهَا مِنْ اِسْتَبْرَقٍۜ وَجَنَا الْجَنَّتَيْنِ دَانٍۚ ﴿٥٤﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 55:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٥﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 56:
Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
ف۪يهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِۙ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ ﴿٥٦﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 57:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٥٧﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 58:
Sanki onlar yâkut ve mercandırlar.
كَاَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُۚ ﴿٥٨﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 59:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٥٩﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 60:
İyiliğin karşılığı, yalnız iyilik değil midir?
هَلْ جَزَٓاءُ الْاِحْسَانِ اِلَّا الْاِحْسَانُۚ ﴿٦٠﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 61:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٦١﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 62:
Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır.
وَمِنْ دُونِهِمَا جَنَّتَانِۚ ﴿٦٢﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 63:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۙ ﴿٦٣﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 64:
(Bu cennetler) yemyeşildirler.
Karşılaştır Rahmân Sûresi 65:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٦٥﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 66:
İkisinde de fışkıran iki kaynak vardır.
ف۪يهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِۚ ﴿٦٦﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 67:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٦٧﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 68:
İkisinde de her türlü meyva, hurma ve nar vardır.
ف۪يهِمَا فَاكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌۚ ﴿٦٨﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 69:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٦٩﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 70:
İçlerinde güzel huylu, güzel yüzlü kadınlar vardır.
ف۪يهِنَّ خَيْرَاتٌ حِسَانٌۚ ﴿٧٠﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 71:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٧١﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 72:
Çadırlar içerisinde gözlerini yalnız kocalarına çevirmiş hûriler vardır.
حُورٌ مَقْصُورَاتٌ فِي الْخِيَامِۚ ﴿٧٢﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 73:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٧٣﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 74:
Bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur.
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَٓانٌّۚ ﴿٧٤﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 75:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِۚ ﴿٧٥﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 76:
Yeşil yastıklara ve hârikulâde güzel işlemeli döşeklere yaslanırlar.
مُتَّكِـ۪ٔينَ عَلٰى رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِيٍّ حِسَانٍۚ ﴿٧٦﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 77:
Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ ﴿٧٧﴾
Karşılaştır Rahmân Sûresi 78:
Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı ne yücedir!
تَبَارَكَ اسْمُ رَبِّكَ ذِي الْجَلَالِ وَالْاِكْرَامِ ﴿٧٨﴾