# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَبِاَيِّ اٰلَٓاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ | |
Türkçe Okunuşu * | Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Öyleyse, ey insanlar ve cinler, Rabbinizin hangi nimet ve kudretini yalanlayabilirsiniz? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ey insanlar ve cinler! Öyleyken, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlarsınız? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şimdi Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şimdi rabbinizin hangi eltafına dersiniz yalan? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O halde (ey ins-ü cin) Rabbinizin hangi ni'metlerini yalan sayabilirsiniz? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey insanlar ve cinler!) O hâlde Rabbinizin ni'metlerinden hangisini yalanlarsınız? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O halde (ey cinler ve insanlar!) Rabbinizin hangi nimetlerini edersiniz inkâr? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık Rabbinizin hangi nîmetlerini tekzîp edersiniz? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkâr edersiniz? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then which of the favours of your Lord will ye deny? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rahmân Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ Kesin olarak bilesiniz ki bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ...
Hakîkaten Hazret-i Âdem’le başlayan ve Âhir Zaman Nebîsi -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’de kemâle eren İslâm’ın, Kur’ân-ı Kerîm’le vâsıl oldu ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاَنْذِرِ النَّاسَ يَوْمَ يَأْت۪يهِمُ الْعَذَابُۙ فَيَقُولُ الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا رَبَّنَٓا اَخِّرْنَٓا اِلٰٓى اَجَلٍ قَر۪يب ...
Kur’ân hizmetine koşan bu Kur’ân âşıkları, Rabbimiz’in rızâsına ve hatıra gelmeyecek ilâhî lûtuflara nâil olmuşlardır. Bu ilâhî lûtuf manzaralarından ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: رَبَّنَا اغْفِرْ ل۪ي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ۟ “Rabbimiz, hesabın yapılacağı gün, beni ...
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Andolsun ki Biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü misâli verdik.” (ez-Zümer, 27) Yine Cenâb-ı Hak âye ...