# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالْحَبُّ ذُو الْعَصْفِ وَالرَّيْحَانُۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Velhabbu żû-l’asfi ve-rrayhân(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sapları ve yaprakları hayvanlara yiyecek olarak kullanılan taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 11,12. Orada meyveler, salkımlı hurma ağaçları, kabuklu taneler, güzel kokulu otlar vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve o çimli dâneler ve o hoşbu' reyhan |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Samanlı tane (ler), hoş kokulu nebat (lar) vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yapraklı hubûbât ve hoş kokulu bitkiler (vardır). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Samanlı hububat, hoş kokulu nebatlar var. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yaprak sahibi daneler ve iyi kokulu nebat (vardır). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Also corn, with (its) leaves and stalk for fodder, and sweet-smelling plants. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Rahmân Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: لِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا ف۪يهِنَّۜ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ Göklerin, yerin ve bunlardaki ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...