Gâşiye Sûresi Ömer Çelik Meali

SÛRE

MEAL LiSTESi

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 1: Dehşetli felâketleri her şeyi sarıp kaplayacak olan kıyâmetin haberi sana geldi, değil mi?

هَلْ اَتٰيكَ حَد۪يثُ الْغَاشِيَةِۜ ﴿١﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 2: Yüzler vardır o gün korku ve zillet içinde eğilmiştir.

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَاشِعَةٌۙ ﴿٢﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 3: Sadece dünya için çalışmış; o gün eli boş kalmış olmaktan ötürü yorgun ve bitkin düşmüştür.

عَامِلَةٌ نَاصِبَةٌۙ ﴿٣﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 4: Onlar, yanıp kavrulmak üzere kızgın bir ateşe girecekler.

تَصْلٰى نَارًا حَامِيَةًۙ ﴿٤﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 5: Kendilerine son derece sıcak bir su kaynağından içirilecek.

تُسْقٰى مِنْ عَيْنٍ اٰنِيَةٍۜ ﴿٥﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 6: Yiyecekleri, yalnız zehirli ve kuru dikenli bir bitkiden ibaret olacak.

لَيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ اِلَّا مِنْ ضَر۪يعٍۙ ﴿٦﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 7: O da ne besleyecek, ne de açlığı giderecek!

لَا يُسْمِنُ وَلَا يُغْن۪ي مِنْ جُوعٍۜ ﴿٧﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 8: Yüzler de vardır o gün nimetler içinde mutludur.

وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَاعِمَةٌۙ ﴿٨﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 9: Dünyada yaptıklarının sonucundan gâyet memnundur.

لِسَعْيِهَا رَاضِيَةٌۙ ﴿٩﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 10: Pek üstün ve yüksek bir cennettedir.

ف۪ي جَنَّةٍ عَالِيَةٍۙ ﴿١٠﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 11: Orada boş bir söz işitmezler.

لَا تَسْمَعُ ف۪يهَا لَاغِيَةًۜ ﴿١١﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 12: Orada akan berrak pınarlar vardır.

ف۪يهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌۢ ﴿١٢﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 13: Pek yükseklere kurulmuş tahtlar,

ف۪يهَا سُرُرٌ مَرْفُوعَةٌۙ ﴿١٣﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 14: Servise hazırlanmış dolu kadehler,

وَاَكْوَابٌ مَوْضُوعَةٌۙ ﴿١٤﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 15: Sıra sıra dizilmiş yastıklar,

وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌۙ ﴿١٥﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 16: Döşenmiş değerli halılar vardır.

وَزَرَابِيُّ مَبْثُوثَةٌۜ ﴿١٦﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 17: Deveye bakmazlar mı, nasıl yaratılmış?

اَفَلَا يَنْظُرُونَ اِلَى الْاِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ۠ ﴿١٧﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 18: Göğe bakmazlar mı, nasıl yükseltilmiş?

وَاِلَى السَّمَٓاءِ كَيْفَ رُفِعَتْ۠ ﴿١٨﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 19: Dağlara bakmazlar mı, nasıl çakılıp dikilmiş?

وَاِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ۠ ﴿١٩﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 20: Yeryüzüne bakmazlar mı, nasıl serilip döşenmiş?

وَاِلَى الْاَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ۠ ﴿٢٠﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 21: İnsanlara öğüt ver; çünkü sen ancak bir öğüt vericisin!

فَذَكِّرْ اِنَّمَٓا اَنْتَ مُذَكِّرٌۜ ﴿٢١﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 22: Onların başına dikilip inanmaları için baskı yapan bir zorba değilsin!

لَسْتَ عَلَيْهِمْ بِمُصَيْطِرٍۙ ﴿٢٢﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 23: Ama kim gerçeğe sırt çevirir ve inkâr ederse,

اِلَّا مَنْ تَوَلّٰى وَكَفَرَۙ ﴿٢٣﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 24: Allah onu en büyük azapla cezalandırır.

فَيُعَذِّبُهُ اللّٰهُ الْعَذَابَ الْاَكْبَرَۜ ﴿٢٤﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 25: Şüphesiz onların dönüşü bizedir.

اِنَّ اِلَيْنَٓا اِيَابَهُمْۙ ﴿٢٥﴾

Karşılaştır Gâşiye Sûresi 26: Onların hesaplarını görmek de elbette bize aittir.

ثُمَّ اِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُمْ ﴿٢٦﴾

https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/05/hac-suresinin-30-ayeti-ne-anlatiyor-199281-m.jpg