# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ اِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُمْ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme inne ‘aleynâ hisâbehum | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onların hesaplarını görmek de elbette bize aittir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 21, 22, 23, 24, 25, 26. O halde (Resûlüm), öğüt ver. Çünkü sen ancak öğüt vericisin. Onların üzerinde bir zorba değilsin. Ancak yüz çevirip inkâr edene gelince, işte öylesini Allah en büyük azap ile cezalandırır. Şüphesiz onların dönüşü sadece bizedir. Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şüphesiz sonra hesaplarını görmek de Bize düşmektedir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra da bize hesap verecekler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonrada muhakkak bize hisab verecekler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Sonra hisâbları (nı görmek) de muhakkak bize âiddir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra doğrusu onların hesâbı(nı görmek) de ancak bize âiddir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra onların hesablarını görmek de yalnız bize aiddir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra da onların hesapları muhakkak ki, Bize aittir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hesaplarını görmek de Bize düşer. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then it will be for Us to call them to account. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Gâşiye Sûresi 26. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...