# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَفَلَا يَنْظُرُونَ اِلَى الْاِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ۠ | |
Türkçe Okunuşu * | Efelâ yenzurûne ilâ-l-ibili keyfe ḣulikat | |
1. | Ömer Çelik Meali | Deveye bakmazlar mı, nasıl yaratılmış? |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 17, 18, 19, 20. (İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 17,18,19,20. Bu insanlar, devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yerin nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı? |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmıştır! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bakmıyorlar mı o develere, nasıl yaratılmış? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ya hâlâ bakmazlar mı o deveye: nasıl yaratılmış? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar haalâ (ibretle) bakmazlar mı o deveye, nasıl yaratılmışdır o? |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar) hiç deveye bakmıyorlar mı, nasıl yaratılmış? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (O kâfirler, ibret gözü ile) hâlâ bakmazlar mı deveye, nasıl yaratılmış? (Kudret ve ilmimize delâlet eden eserleri onda görmezler mi)? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık develere bakmazlar mı ki, nasıl yaratılmış? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Deveye bakmazlar mı, nasıl yaratılmış? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Do they not look at the Camels, how they are made?- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Gâşiye Sûresi 17. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...