# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | لِسَعْيِهَا رَاضِيَةٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Lisa’yihâ râdiye(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Dünyada yaptıklarının sonucundan gâyet memnundur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 8, 9, 10, 11. O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar; (dünyadaki) çabalarından hoşnut olmuşlardır, yüce bir cennettedirler. Orada boş bir söz işitmezler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yaptıklarından hoşnuddurlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yaptıklarından dolayı hoşnutturlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yaptığından hoşnuttur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sayinden hoşnuddur |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Dünyâda tâat ve ibâdetle) çalışdığından dolayı hoşnuddur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Dünyadaki) çalışmalarından dolayı hoşnuddurlar! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Dünyadaki) çalışmasından ötürü hoşnuddur; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Çalışmış olmasından dolayı hoşnuttur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yaptığından hoşnuttur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Pleased with their Striving,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Gâşiye Sûresi 9. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَج۪يبُوا لِلّٰهِ وَلِلرَّسُولِ اِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْي۪يكُمْۚ وَاعْلَمُٓوا ...
Malı helâlinden kazanıp, sarfedilmesi emredilen yerlere harcamak suretiyle şükreden zenginin fazileti ile ilgili ayetler... AYETLER “Her kim ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: وَمَا جَعَلَهُ اللّٰهُ اِلَّا بُشْرٰى وَلِتَطْمَئِنَّ بِه۪ قُلُوبُكُمْۚ وَمَا النَّصْرُ اِلَّا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ اِنَّ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَاِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ اٰيَاتُهُ زَادَتْه ...
Ayet-i kerimede buyrulur: خُذِ الْعَفْوَ وَأْمُرْ بِالْعُرْفِ وَاَعْرِضْ عَنِ الْجَاهِل۪ينَ (Resûlüm!) Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahille ...
Başkasını kendine tercih etmek, varını yoğunu muhtaçlara vermek ile ilgili ayetler... AYETLER “Kendileri muhtaç olsalar bile, başkasını daha ço ...