# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَاشِعَةٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vucûhun yevme-iżin ḣâşi’a(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yüzler vardır o gün korku ve zillet içinde eğilmiştir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 2, 3, 4, 5, 6, 7. O gün bir takım yüzler zelildir, durmadan çalışır, (fakat boşuna) yorulur, kızgın ateşe girer. Onlara kaynar su pınarından içirilir. Onlar için kuru dikenden başka yemek yoktur, o ise ne besler ne de açlığı giderir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün bir takım yüzler zillete bürünmüştür. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüşlerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yüzler var ki, o gün eğilmiş, zillete düşmüştür. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir takım yüzler o gün eğilmiş zillete düşmüştür |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yüzler (vardır) o gün zelîl ve (hakıyr) dir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Birtakım yüzler vardır ki o gün zelildir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir takım yüzler vardır ki, o gün zelildir; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O gün nice yüzler ziIlete düşmüştür. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yüzler vardır, o gün yere bakar, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Some faces, that Day, will be humiliated, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Gâşiye Sûresi 2. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kehf Suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 29. Ayet Arapça: وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَ ...
Kehf Suresinin 23-24. ayetlerinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 23-24. Ayet Arapça: وَلَا تَقُولَنَّ لِشَا۬يْءٍ اِنّ۪ي فَاعِلٌ ذٰلِكَ غَدًاۙ اِلَّٓا ...
Kehf Suresinin 17. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresi 17. Ayet Arapça: مَنْ يَهْدِ اللّٰهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِۚ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ ...
Kehf Suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Kehf Suresinin 7. Ayet Arapça: اِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْاَرْضِ ز۪ينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ اَيُّهُ ...
İsra suresinin 107. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 107. Ayet Arapça: قُلْ اٰمِنُوا بِه۪ٓ اَوْ لَا تُؤْمِنُواۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِل ...
İsra suresinin 99. ayetinde şöyle buyrulur: İsra Suresi 99. Ayet Arapça: اَوَلَمْ يَرَوْا اَنَّ اللّٰهَ الَّذ۪ي خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ قَا ...