# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْاٰنَهُۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-iżâ kara/nâhu fettebi’ kur-âneh(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz onu sana okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu tâkip et. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz onu Cebrail'e okuttuğumuz zaman, onun okumasını dinle. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O hâlde, biz onu okuduğumuz zaman, onun okunuşuna uy. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O halde biz onu okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu takip et. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz okudukmu o vakıt ta'kıyb et o Kur'anı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Öyleyse biz onu okuduğumuz vakit sen onun kıraatine uy. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O hâlde onu (sana) okuduğumuz zaman, artık (sen) onun okunuşunu ta'kib et! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz onu (Cebrâil dili ile) okuduk mu, sen onun okunuşunu takib et. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi onu Biz okuyunca artık sen onun kıraatine tâbi ol! |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz onu sana okuduğumuzda, sen okunuşunu izle. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But when We have promulgated it, follow thou its recital (as promulgated): |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kıyamet Sûresi 18. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...