# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | بَلْ يُر۪يدُ الْاِنْسَانُ لِيَفْجُرَ اَمَامَهُۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Bel yurîdu-l-insânu liyefcura emâmeh(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Fakat insan suç işleyip durmak için önündeki kıyâmeti inkâr etmek ister. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 5,6. Ama, insanoğlu gelecekte de suç işlemek ister de: "Kıyamet günü ne zamanmış! " der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Fakat insan günahı devam ettirmek ister. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fakat insan ister önünde fücur etmesini |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Fakat insan, önündeki (o kıyameti) yalanlamak diler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Fakat insan önünde(ki gelecekte) de günâh işlemek ister. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Fakat insan, fenalığını önüne sürmek ister. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Fakat insan diler ki ilerisinde de isyana devam etsin. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Fakat insan günahına devam etmek ister. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But man wishes to do wrong (even) in the time in front of him. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kıyamet Sûresi 5. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...