# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | تَظُنُّ اَنْ يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Tezunnu en yuf’ale bihâ fâkira(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Çünkü kendisine, bel kemiklerini kıracak belâlı ve korkunç bir şeyin yapılacağını anlayacak. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacağını sezeceklerdir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Kendisinin belkemiğinin kırılacağını sanır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bel kemiklerini kıran bir felakete uğratılacaklarını anlarlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Anlar ki kendisine belkıran (bel kemiklerini kıran belalı bir iş) yapılır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Anlar ki kendilerine bel kıran yapılır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Anlar ki kendisine bel kemiklerini kıracak çok belâ (lı bir iş) yapılacak. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Çünki) kendilerinin bel kıran bir belâya uğratılacaklarını sezerler (iyice anlarlar)! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Böyle kararmış yüzler, başlarına gelecek felâketle) bel kemiklerinin kırılacağını anlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sanır ki, ona arka kemiklerini kıracak bir muamele yapılacaktır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Belini kıracak birşeye uğrayacağını bilir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | In the thought that some back-breaking calamity was about to be inflicted on them; |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kıyamet Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...