# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | بَلِ الْاِنْسَانُ عَلٰى نَفْسِه۪ بَص۪يرَةٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Beli-l-insânu ‘alâ nefsihi basîra(tun) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Artık insan kendi aleyhinde bir şâhit ve bir delildir; |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Artık insan, kendi kendinin şahididir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 14,15. Özürlerini sayıp dökse de, insanoğlu, artık kendi kendinin şahididir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 14,15. Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Doğrusu insan kendi nefsini görür, |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Doğrusu insan kendine karşı bir basîrettir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Daha doğrusu insan (bizzat) kendisine karşı bir şâhiddir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 14,15. Daha doğrusu insan, (kurtulmak için, bütün) ma'zeretlerini ortaya atsa da, kendi nefsine (bizzat kendisi) şâhiddir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu insan, nefsine karşı murakabeci bir şahiddir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Doğrusu insan kendi şahsı aleyhine bir hüccetir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Aslında insan kendi kendisinin şahididir: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Nay, man will be evidence against himself, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kıyamet Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: سُبْحَانَ الَّذ۪ٓي اَسْرٰى بِعَبْدِه۪ لَيْلًا مِنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ اِلَى الْمَسْجِدِ الْاَقْصَا الَّذ۪ي بَارَكْنَا ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ اِنَّ رَبَّك ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَكُلُوا مِمَّا رَزَقَكُمُ اللّٰهُ حَلَالًا طَيِّبًاۖ وَاشْكُرُوا نِعْمَتَ اللّٰهِ اِنْ كُنْتُمْ اِيَّاهُ تَعْبُدُونَ Al ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِۚ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ Ancak Allah’ı ...
Zengin kelimesi sözlükte, “Parası, malı çok olan; varlıklı, yokluksuz, variyetli” demektir. Fıkıhta ise zenginlik, “aslî ihtiyaçlardan fazla mala sah ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: فَاِذَا قَرَأْتَ الْقُرْاٰنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ Kur’an okuyacağın vakit, o kovulmuş şeyt ...