# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يُنَبَّؤُا الْاِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَاَخَّرَۜ | |
Türkçe Okunuşu * | Yunebbeu-l-insânu yevme-iżin bimâ kaddeme ve aḣḣar(a) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O gün insana yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geride bıraktığı her şey haber verilir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O gün insana, ileri götürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | O gün, insanoğluna önde ve sonda yaptığı ne varsa bildirilir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O gün insana, yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geri bıraktığı şeyler haber verilir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün insana, yapıp öne sürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ayıtılır insan o gün, yaptıklarile mukaddem, müahhar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O gün insana, önden yolladığı şeyler (amel ve hareketler) le geri bırakdığı (ne varsa, hepsi) haber verilecek. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O gün insan, (yapıp) öne sürdüğü ve (yapmayıp) geri bıraktığı (herşeyi)nden haberdâr edilir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O gün insan işlediği ve işlemediği amellerle uyarılır, (yaptığı ve yapmadığı her şey kendisine anlatılır ve hesaba çekilir.) |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O gün insana ileri götürmüş olduğu şeyler ile geriye bırakmış olduğu şeyler haber verilecektir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yaptığı da, yapmadığı da o gün insana bildirilir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | That Day will Man be told (all) that he put forward, and all that he put back. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Kıyamet Sûresi 13. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...