# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ اللّٰهِ يُفَجِّرُونَهَا تَفْج۪يرًا | |
Türkçe Okunuşu * | ‘Aynen yeşrabu bihâ ‘ibâdu(A)llâhi yufeccirûnehâ tefcîrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | O kâfûr bir pınardır ki, Allah’ın has kulları ondan içer, onu istedikleri yere kolaylıkla gürül gürül akıtırlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (Bu,) Allah'ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bu ancak Allah'ın kullarının taşıra taşıra içebileceği bir pınardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bir pınar ki Allah’ın kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir kaynak ki ondan Allah'ın kulları içerler, güzel yollar açarak akıtırlar onu. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir çeşme, ondan Allahın kulları içer, güzel, yollar açarak akıtırlar onu akıtırlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O kâfuur) bir pınardır ki onu (ancak) Allahın (velî) kulları içerler. Onu (nereye isterlerse kolayca) akıtırlar, fışkırtırlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Bu kâfûr) bir pınardır ki, Allah'ın (makbûl) kulları ondan içer, onu (istedikleri yerde kolayca) akıttıkça akıtırlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (O şarabın katığı olan Kâfur) bir kaynaktır ki, ondan Allah'ın kulları içerler. İstedikleri yere onu kolayca akıtırlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bir çeşmedir ki ondan Allah'ın muttakî kulları içer, onu akıtmakla akıtıverirler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | O bir pınardır ki, Allah'ın kulları ondan içer ve onu diledikleri tarafa akıtırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | A Fountain where the Devotees of Allah do drink, making it flow in unstinted abundance. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnsan Sûresi 6. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...