# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَۚ اِذَا رَاَيْتَهُمْ حَسِبْتَهُمْ لُؤْلُؤً۬ا مَنْثُورًا | |
Türkçe Okunuşu * | Ve yetûfu ‘aleyhim vildânun muḣalledûne iżâ raeytehum hasibtehum lu/lu-en menśûrâ(n) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Etraflarında hiç yaşlanmayan ölümsüz gençler âdeta pervane olur. Onları bir görsen, parlaklıklarından ötürü saçılmış inciler sanırsın. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yanlarında ölümsüz gençler dolaşır; onları gördüğünde saçılmış birer inci sanırsın. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Etraflarında ölümsüz hizmetçiler dolaşır, onları görünce saçılmış inciler sanırsın. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve dolanır etraflarına muhalled evlâdlar, görünce onları sanırsın saçılmış inciler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Etraflarında herdem taze çocuklar dolaşır ki sen onları gördüğün zaman saçılmış birer inci sanırsın! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Aynı çocukluk hâlleri üzere) ebedîliğe erdirilmiş çocuklar (ve genç hizmetçiler)de etraflarında dolaşırlar. Onları gördüğün zaman, kendilerini (etrâfa) saçılmış (birer) inci sanırsın! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Cennet ehlinin) etraflarında (hizmet için) devamlı olarak taze çocuklar dolaşır ki, sen onları gördüğün zaman saçılmış inciler sanırsın. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Etraflarında hiç yaşlanmayacak çocuklar dolaşır. Onları bir görsen, saçılmış inciler sanırsın. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And round about them will (serve) youths of perpetual (freshness): If thou seest them, thou wouldst think them scattered Pearls. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. İnsan Sûresi 19. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...