# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | مَا لَهُ مِنْ دَافِعٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Mâ lehu min dâfi’(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onu önleyebilecek hiçbir güç yoktur. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8. Tûr'a, yayılmış ince deri üzerine satır satır yazılmış Kitab'a, Beyt-i Ma'mûr'a, yükseltilmiş tavana, dolu denize andolsun ki, Rabbinin azabı mutlaka vuku bulacaktır. Ona engel olacak hiçbir şey yoktur. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 1,2,3,4,5,6,7,8. Tura, yayılmış ince deri üzerine satır satır dizilmiş Kitap'a, mamur bir ev olan Kabe'ye, yükseltilmiş tavan gibi göğe, kaynayacak denize and olsun ki, Rabbinin azabı hiç şüphesiz gelecektir. Onu savacak yoktur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ona engel olacak (hiçbir şey de) yoktur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yoktur onu hiç bir def'edecek |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onu defedecek (hiçbir şey de) yokdur. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 6,7,8. Ve tutuşturulmuş denize (yemîn olsun) ki, şübhesiz Rabbinin azâbı elbette vâki'(olacak)tır; onun için hiçbir def' edici yoktur! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onu geri çevirecek hiç bir şey yoktur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onun için bir defedici yoktur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onu önleyecek kimse yoktur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | There is none can avert it;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 8. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...