# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اَفَسِحْرٌ هٰذَٓا اَمْ اَنْتُمْ لَا تُبْصِرُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Efesihrun hâżâ em entum lâ tubsirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Peki söyleyin bakalım, Kur’an’a sihir dediğiniz gibi, bu da mı bir sihir? Yoksa siz hâlâ ateşi görmüyor musunuz?” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 15,16. Bu bir büyü müdür, yoksa hala görmez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artık birdir; ancak işlediklerinizin karşılığını görüyorsunuz" denir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Bu Kur’an mı bir büyü imiş, yoksa siz mi (gerçeği) göremiyormuşsunuz?” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Bu da mı bir sihir? Yoksa siz görmüyor musunuz? |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Buda mı sihir? Yoksa siz görmüyorsunuz? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «(Peki) bu da mı sihir?! Yoksa siz (yine büyülendiniz de) görmüyor musunuz»?! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bu da mı (bu Cehennem de mi) bir sihirdir, yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Siz, ey kâfirler, dünyada iken peygamberlere sihirbaz diyordunuz), bu azab da mı sihir? Yoksa (dünyada gerçekleri görmediğiniz gibi), anlamıyor musunuz? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bu da mı bir sihir, yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bu da mı büyü? Yoksa görmüyor musunuz? |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Is this then a fake, or is it ye that do not see? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tûr Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Peygamberimizin (s.a.v.) ismi Kur’an-ı Kerim’de beş defa geçmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) Kur’an’da dört defa “Muhammed”, bir defa da “Ahmed” olara ...
Sözlükte “korku namazı” anlamına gelen salâtü'l-havf tabiri fıkıhta düşman, eşkıya, hayvan saldırısı yahut yangın, sel tehlikesi gibi tehditler karşıs ...
Ayet-i kerimede buyrulur: ثُمَّ تُرَدُّونَ اِلٰى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ Sonra gizli açık her ...
Hatim, “Kur’ân-ı Kerîm’i başından sonuna kadar ezberden veya yüzünden okuma” demektir. Ebû Ümâme radıyallahu anh, ben Resûlullah sallallahu aleyhi ve ...
Ayet-i kerimede buyrulur: لٰكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا مَعَهُ جَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْۜ وَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُۘ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ دَٓائِمُونَۖ Elleżîne hum ‘alâ salâtihim dâ-imûn(e). “Onlar namazlarında devamlıdırla ...